Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam18
Toplam Ziyaret727225
Film Tanıtım Köşesi

Fotograf: Universal Pictures

»She Said« filminden bir sahne: İnsanların konuşmalarını dinlemek de sürükleyici olabilir.

»She Said«. ABD 2022. Yönetmen: »Maria Schrader« Senaryo: »Rebecca Lenkiewicz« Oyuncular: »Carey Mulligan«, »Zoe Kazan« »Patricia Clarkson« Süre: 129 Dakika.

Aslında bu filmde, neredeyse iki saatten fazla, yıllar önce yaşananlar hakkında, konuşmalar var. 

Yönetmen »Maria Schrader«, kelimelerin gücüne güvendiği için olsa gerek, »She Said« ile, sürükleyici bir gazetecilik gerilimi yaratmayı başarmış!

»She Said«, son derece sakin ve sabırlı bir şekilde, film yapımcısı »Harvey Weinstein« ın, kimi kadınlara karşı cinsel saldırılarının nasıl ortaya çıktığını ve bu cinsel saldırılarının kadınlarda hangi kabuklanmaz, hangi iyileşmez yaralar açtığını anlatıyor.

New York Times, 5 Ekim 2017'de, araştırmacı gazeteciler »Jodi Kantor« ile »Megan Twohey« tarafından yazılan bir makaleyi ön sayfasında yayınladığında, Hollywood'da ve uluslararası alanda bir sansasyon yaratmış. Çünkü »Jodi Kantor« ile »Megan Twohey«, Oscar ödüllü »Harvey Weinstein«ın, yıllardır kendisini cinsel tacizle suçlayan kadınları susturmak için sus payı ödediğini yayınlamışlar.

Bu gerçek hikayeye dayanan »She Said«, gazeteciler »Megan Twohey« (Carey Mulligan) ile »Jodi Kantor«un (Zoe Kazan) Hollywood'daki büyük sessizliği bozma ve gücün suiistimallerini ifşa etme mücadelelerini konu ediniyor. 

»She Said«de, cinsel tacize maruz kalan kadınlar, olayı araştıran gazeteciler, soruşturma evrelerinde, büyük bir baskı, şantaj ve korku ağıyla karşılaşırlar. Karşılaştıkları tüm tehditlere, şantajlara rağmen, gerek kadınlar, gerekse cesur gazeteciler yılmazlar ve uluslararası bir dayanışma dalgasını tetiklerler. 

»She Said« kısaca, ifşanın, araştırmacı gazeteciliğin paha biçilmez değerini ve cesur gazetecilerin, amansız gerçekleri hangi koşullar altında gözler önüne serdiklerini gösteriyor!

Oyuncular: »Carey Mulligan« (Promising Young Woman) ile »Zoe Kazan« (The Plot Against America), New York Times muhabirleri »Megan Twohey« ile »Jodi Kantor«un rollerini üstlenmişler.

»She Said«, bu bağlantı aracılığıyla izlenebilir!

Film tanıtım metni, Almanca aslından, Türkçe'ye çevrilmiştir.

kosektas.net, Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası

Şiirlerle Şenlendik - 39. Bölüm

ŞİİRLERLE ŞENLENDİK - 39. BÖLÜM

"Şiirlerle Şenlendik" adlı yazı dizisinin 39. bölümünü
siz ziyaretçilerimize sunmanın kıvancını yaşıyoruz!
kosektas.net

Şair Dr. Salim ÇELEBİ

11 Aralık 2015, Cuma

Şiirlerle Şenlendik, 39 - Sessizlik - II

Sessizlik huzur verir bazen, gerektiğinde.Kendisiyle veya doğayla başbaşa kalarak, farkına varır ayrıntıların insanoğlu. Görür, duyar, hisseder, düşünür...

Ses ve oluşturduğu dil on binlerce yıl süren bir süreçte oluşmuştur ve oluşum sonsuza dek devam edecektir. Her nesneyi göremediğimiz gibi, her sesi de duyamayız doğal olarak.

Hayat, canlıların birbirleriyle ve doğayla olan ilişkilerinin bütünüdür. Her canlı, yaşamını sürdürebilmek için diğer canlılara ve doğaya ihtiyaç duyar. Bu ihtiyaç nedeniyle oluşan ortak olgu; beraberinde aidiyeti ve kimlikleri oluşturur: Köşektaş'ta doğanlar, Beşiktaş taraftarları, öğretmenler, işçiler, Arnavutlar, demokratlar...

Birey ve oluşturduğu organizasyonlar, kendilerini ifade etmek isterler: Varoluşlarını, sorunlarını, başarılarını... İstedikleri yerlerde, istedikleri zamanlarda. Toplumların arzu ve istekleri, zaman zaman; korkuyla, şiddetle, susturularak baskılanır. Bizler,1970'li ve 80'li yıllar boyunca; sokağa çıkma yasaklarıyla, sıkıyönetimlerle, olağanüstü hallerle susturulduk. Karanlıklar yuttu ideallerimizi.

Nâzım'ın aşağıdaki şiiri, 18 Eylül 1929 tarihinde "Resimli Ay" dergisinde "İsimsiz Adam" imzasıyla yayınlanmış ve bu şiir nedeniyle derginin yazı işleri müdürü yargılanarak, 10 gün hapis, 10 Lira para cezası almış; ceza ertelenmiştir.

SESİNİ KAYBEDEN ŞEHİR

Adedi devir
sıfır.
Şehir
sustu.
Kenetlendi nokta nokta şehrinin
asfalt-beton çenesi:
bin dokuz yüz nokta nokta senesi
nokta nokta
ayında…
Cadde boş.
bir uçtan bir uca koş.
Cadde boş
bomboş
cebim gibi…
Kesildi akmıyor su…
Ne bir motor uğultusu
ne dönen bir tekerlek var.
Rüzgar:
sürüklüyor asfaltta Mister Ford’un adını:
duvardan kopan renkli bir ilan kaadını
kaldırımda savuruyor..

Üç adam.
Üç adam duruyor:
Birincinin kolunda kırık bir
keman var,
ikincinin başında silindir
sırtında frak,
üçüncü kıllı bir maymun gibi çıplak..
Sokak.
Sokakta ıslık çalarak
enseni kaşıya kaşıya
geç karşıdan karşıya.
Yok ezilmek korkusu..
Ne bir motor uğultusu
ne dönen bir tekerlek var..
Rüzgar:
çatıyor gitgide kara kaşlarını.
Kesmiş düdük sesleri köşe başlarını.
Üç adam…
Üç adam duruyor
ve bir sarhoş türküsünü söyliyerek
topuklarını yere vuruyor..
Caddenin ortasında bağırıp durmayın,
topuklarınızı yere vurmayın,
NAFİLE
asfaltı getiremezsiniz dile! !
NAFİLE
konuşmaz sesini kaybeden şehir
okşamazsa eğer
ONLARIN
ceplerinde kilitlenen elleri
bakır telleri..
Üç adam:
Üç adam duruyor:
Birincinin kolunda kırık bir
keman var,
ikincinin başında silindir
sırtında frak,
üçüncü kıllı bir maymun gibi çıplak..
Üç adam
kayboluyor karanlıkta sallanarak..


Şiir Tanıtım Köşesi


Resim sanatçısı Özgür Yalım tarafından çizilmiş olan "Yaşamın Katli" isimli bu başyapıt resim severleri, insan doğasının karanlık yönleri üzerinde düşünmeye teşvik eder!
kosektas.net

Ateş ve Buz
Robert Frost

"Kimi der, dünya ateşle son bulacak
Kimi - buzdağına dönecek.
Arzuyu tattığım kadar,
Aklım ateşten yana olanlara kanar.
Ama iki kez son bulacaksa eğer,
Nefret hakkında yeterince bilgim var
Donarak batmak daha görkemli olacak,
Nefret ancak böyle son bulacak."

"Ateş ve Buz", XX. yüzyılın en ünlü Amerikan şairlerinden biri olan "Robert Frost"un bir şiiridir. 1920'de yayınlanan bu kısa ama etkileyici şiir arzu, nefret ve onlarla birlikte insanların yok oluş temalarını işliyor. "Robert Frost", son derece canlı ve özlü bir dil kullanarak dünyanın sonuna dair düşündürücü bir bakış açısı sunuyor.

Şiirin aslı dokuz dizeden oluşuyor, yani az kelimeyle çok şey söylüyor. İlk iki satırda "Robert Frost", "arzu" ve "nefret" kavramlarını dünyanın sonunun potansiyel nedenleri olarak düşünüyor. Ateşi, insanlığı yutabilecek tutkulu ve tüketen bir  istenç olan arzuyu temsil eden bir güç olarak sunuyor. Tersine, buzun insanlığı dondurup kontrol edebilecek soğuk ve yıkıcı bir duygu olan nefreti simgelediğini tasvir ediyor.

"Robert Frost", bu iki yıkıcı gücün potansiyel sonuçlarını tartışıyor. Ateşin yıkıcı gücünün hızlı ve hararetli bir yok oluşa yol açabileceğini, burada arzu yoğunluğunun teşvik görevi gördüğünü öne sürüyor. Öte yandan buzun kademeli ve amansız tahribatı, nefretin derin ve her şeyi tüketen doğasını temsil ediyor.

Son satırda "Robert Frost", gözlemlerini yansıtıyor ve hem ateşin hem de buzun dünyayı yok etme kapasitesine sahip olmasına rağmen, ateşle ilişkilendirilen arzunun daha tehlikeli olabileceğine ve muhtemelen yıkımın nedeni olabileceğine inandığını ifade ediyor.

Genel olarak, "Ateş ve Buz" insanlığın kendi kendini yok etme potansiyeline dair karanlık ve karamsar bir bakış açısı sergiliyor ve okuyucuları arzunun ve nefretin doğası ve bunların sonuçları hakkında düşünmeye bırakıyor.

"Ateş ve Buz" kısa ve açık bir dil kullanarak derin insani duyguları derinlemesine inceleyen, çok beğenilen bir şiir. "Robert Frost"un "arzu" ve "nefreti" temsil etmek için temel imgeleri ("ateş" ve "buz") kullanması şiire bir evrensellik duygusu getirerek okuyucuların kendi deneyimleriyle kişisel bağlantılar kurmasına olanak tanıyor.

Şiirin kısalığı da etkisini artırıyor. "Robert Frost", sadece dokuz satırda insanlığın potansiyel yıkımını özetliyor ve okuyucular üzerinde kalıcı bir izlenim bırakıyor. Şiirin özlü yapısı duygusal yoğunluğunu arttırıyor, çünkü her kelime anlam taşıyor ve genel temaya ve mesaja katkıda bulunuyor.

Üstelik ateş ve buzun yıkıcı güçleri arasındaki karşıtlık, okuyucuları arzu ve nefretle kendi deneyimleri üzerinde düşünmeye sevk ediyor. "Robert Frost"un bu duyguları keşfetmesi, kontrolsüz tutku ve kalıcı düşmanlığın tehlikelerine karşı bir uyarı görevi görüyor.

Dahası, "Robert Frost"un "Ama iki kez yok olacaksa eğer l Nefret hakkında yeterince bilgim var l Donarak batmak daha görkemli olacak l Nefret ancak böyle son bulacak" şeklindeki son cümlesinin muğlak doğası, daha derin bir yoruma davet ediyor. Bu, "Robert Frost"un hem arzunun hem de nefretin dünyayı yok etme potansiyeline sahip olduğunu düşündüğünü, ancak nefretin yıkıcı gücünü kabul edecek kadar iyi anladığını gösteriyor.

“Ateş ve Buz", az sözle çok şey anlatması, arzu ile nefretin derinlemesine araştırılması, okuyucuları insan doğasının karanlık yönleri üzerinde düşünmeye teşvik etmesi bakımından, güçlü ve düşündürücü bir şiir.

Kaynak: Literature English

kosektas.net, Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası