ŞİİRLERLE ŞENLENDİK - 19. BÖLÜM "Şiirlerle Şenlendik" adlı yazı dizimizin 19. bölümünü siz ziyaretçilerimize sunmanın kıvancını yaşıyoruz! kosektas.net Şair Dr. Salim ÇELEBİ 20 Mart 2015, Cuma Şiirlerle Şenlendik, 19 - Makber “Şair-i Azam” Abdülhak Hamid Tarhan’ın “Makber” isimli şiiri bestelenecek ve hemen hemen tüm ses sanatçıları tarafından söylenerek sel oluşturacaktı gözlerde. Tanzimat döneminin en önemli şairlerindendir biridir Hamit. Makber de ölen eşi için yazdığı bir ağıttır. Abdülhak Hâmid, yazdığı şiiri Makber için şunları söylüyor: "Makber ’den evvel yazdığım şeylerin pek çoğunu beğenmem, bazılarını pek az beğenirim. Makberi ise hiç beğenmiyorum, çok seviyorum. Beğenmediğim şu sebepledir ki, bu kitabın edebiyat ile pek az münasebeti var. Sevdiğim şunun içindir ki, bu kitap O'dur.” “Makber O'nun hali, O'nun resmi, O'nun hayali, O'nun heykeli, O'nun mezarıdır; O'nun hiçbir beğenilecek yeri kalmayan hayatıdır. Yine tekrar edeyim: Makber O'dur. Bunun için severim.” MAKBER Eyvah ne yer ne yar kaldı Edebiyat öğretmenimiz, Yahya Kemal’in “Rindlerin Ölümü” adlı şiirinin 7. satırındaki “serin” kelimesinin yanına, “servi” kelimesini, 8 yıllık bir uğraştan sonra yazabildiğini belirtmişti. İlginç bir şairdi Yahya Kemal. Tam bir İstanbul aşığıydı. Bir dönem milletvekilliği de yapmış ve bu nedenle de Ankara’ya sık sık gelip gider olmuştu. Bir gün sorarlar Yahya Kemal’e. “Ankara’nın neyini seviyorsun?” diye. Cevabı hemen yapıştırır: “İstanbul’a dönüşünü,” diye.
|