Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam23
Toplam Ziyaret727360
Film Tanıtım Köşesi

Fotograf: Universal Pictures

»She Said« filminden bir sahne: İnsanların konuşmalarını dinlemek de sürükleyici olabilir.

»She Said«. ABD 2022. Yönetmen: »Maria Schrader« Senaryo: »Rebecca Lenkiewicz« Oyuncular: »Carey Mulligan«, »Zoe Kazan« »Patricia Clarkson« Süre: 129 Dakika.

Aslında bu filmde, neredeyse iki saatten fazla, yıllar önce yaşananlar hakkında, konuşmalar var. 

Yönetmen »Maria Schrader«, kelimelerin gücüne güvendiği için olsa gerek, »She Said« ile, sürükleyici bir gazetecilik gerilimi yaratmayı başarmış!

»She Said«, son derece sakin ve sabırlı bir şekilde, film yapımcısı »Harvey Weinstein« ın, kimi kadınlara karşı cinsel saldırılarının nasıl ortaya çıktığını ve bu cinsel saldırılarının kadınlarda hangi kabuklanmaz, hangi iyileşmez yaralar açtığını anlatıyor.

New York Times, 5 Ekim 2017'de, araştırmacı gazeteciler »Jodi Kantor« ile »Megan Twohey« tarafından yazılan bir makaleyi ön sayfasında yayınladığında, Hollywood'da ve uluslararası alanda bir sansasyon yaratmış. Çünkü »Jodi Kantor« ile »Megan Twohey«, Oscar ödüllü »Harvey Weinstein«ın, yıllardır kendisini cinsel tacizle suçlayan kadınları susturmak için sus payı ödediğini yayınlamışlar.

Bu gerçek hikayeye dayanan »She Said«, gazeteciler »Megan Twohey« (Carey Mulligan) ile »Jodi Kantor«un (Zoe Kazan) Hollywood'daki büyük sessizliği bozma ve gücün suiistimallerini ifşa etme mücadelelerini konu ediniyor. 

»She Said«de, cinsel tacize maruz kalan kadınlar, olayı araştıran gazeteciler, soruşturma evrelerinde, büyük bir baskı, şantaj ve korku ağıyla karşılaşırlar. Karşılaştıkları tüm tehditlere, şantajlara rağmen, gerek kadınlar, gerekse cesur gazeteciler yılmazlar ve uluslararası bir dayanışma dalgasını tetiklerler. 

»She Said« kısaca, ifşanın, araştırmacı gazeteciliğin paha biçilmez değerini ve cesur gazetecilerin, amansız gerçekleri hangi koşullar altında gözler önüne serdiklerini gösteriyor!

Oyuncular: »Carey Mulligan« (Promising Young Woman) ile »Zoe Kazan« (The Plot Against America), New York Times muhabirleri »Megan Twohey« ile »Jodi Kantor«un rollerini üstlenmişler.

»She Said«, bu bağlantı aracılığıyla izlenebilir!

Film tanıtım metni, Almanca aslından, Türkçe'ye çevrilmiştir.

kosektas.net, Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası

Şiirlerle Şenlendik - 17. Bölüm

ŞİİRLERLE ŞENLENDİK - 17. BÖLÜM

"Şiirlerle Şenlendik" adlı yazı dizimizin 17. bölümünü
siz ziyaretçilerimize sunmanın kıvancını yaşıyoruz!
kosektas.net

Şair Dr. Salim ÇELEBİ

6 Mart 2015, Cuma

Şiirlerle Şenlendik, 17 - Liseli Kız

Büyümüş, ağabey olmuştuk liseyle gitmekle. Edebiyat öğretmenimiz Ayvaz Gökdemir idi. Eşi Sevgi Gökdemir de girdi edebiyat dersimize.

Ayvaz Gökdemir sınıfa getirdiği bir şiir kitabından, “Liseli Kız” adında bir şiir okudu. Çok hoşumuza gitmişti şiir. İsteyenlere bu şiir kitabından getirteceğini söyledi. Hemen hemen tüm sınıf istekli olduk ve bir hafta kadar sonra satın aldığımız şiir kitaplarını dağıttı bizlere. Heyecanla okuduk “Liseli Kız” şiirini. Kitap, Şair Yavuz Bülent Bakilerin şiir kitabıydı. Okuduk, ezberledik. İlk kez, hece vezniyle değil; serbest vezinle yazılmış bir şiir okumuştum.

LİSELİ KIZ

Benim de bir zamanlar sevdiğim vardı 
Beyaz dantel yakalı liseli bir kız. 
Bağlarda, bahçelerde, yaylalarda yeşeren 
Al karanfiller gibiydi aşkımız... 

Gülünce içimde rengârenk güzel 
Güller açılırdı iri. 
Hani bilirsiniz ya, yıldızsız siyah 
Geceler gibiydi gözleri. 

Bir mermer çeşmeden akan su gibi 
Geçip gidiyordu günlerimiz. 
Biz bize yaşıyorduk kendi kaderimizi 
Bütün yaratıklardan habersiz 
Ve yuvada bekleşen sabırsız, küçük 
Serçeler gibiydik ikimiz. 

Gözleri konuşurdu susunca, mahzun: 
'Seni seviyorum' derdi. 
Sevdadan, gurbetten, hasretten yana 
Sıcak türküler söylerdi... 

Üstelik bir ceylan gibi sebepsiz 
Ürkek halleri vardı. 
Ayrılık deyince oturup sessiz 
Çocuklar gibi ağlardı.

Bilmiyorum simdi kaç yıl, kaç mevsim 
İçli mektuplar yazdık. 
Bazen yan yana yürür, beraber otururduk 
Ama konuşamazdık. 

Ben görmedim şimdi öyle diyorlar 
Büyümüş artık liseli kız, gelin olmuş... 
Unuttum her şeyi diyormuş 
Ve her gece rüyasını nur topu kadar güzel 
sarışın çocukları süslüyormuş. 

Görsem çocuklarını şimdi diyorum 
Bakamam yüzlerine çaresiz, 
Bana bakar çocuklar sessiz. 
Çocukları gözlerinden tanırım, 
Biliyorum, hiç bir şey bilmezler ama 
Bakamam, utanırım.  

Şair Yavuz Bülent Bakiler'i, 8-10 yıl kadar önce bir televizyon programında izledim. Sunduğu programın o günkü konusu, Türkçemizde yapılan yanlışlıklardı. Konu günceldi güncel olmasına da değerli şairin konuşmasındaki sert üslup ürkütmüştü beni... Güzel Türkçemizin uygulanmasında (konuşma ve yazı dili) edebiyatçılar arasında tam bir bütünlük sağlandığı söylenemez. Örneğin bazı edebiyatçılar ayrı yazılan "de" ve "da" eklerinden sonra virgül kullanırlarken; bazıları, bu eklerin virgül yerine geçtiğini ifade ederek kullanmamaktadırlar. 


Şiir Tanıtım Köşesi


Resim sanatçısı Özgür Yalım tarafından çizilmiş olan "Yaşamın Katli" isimli bu başyapıt resim severleri, insan doğasının karanlık yönleri üzerinde düşünmeye teşvik eder!
kosektas.net

Ateş ve Buz
Robert Frost

"Kimi der, dünya ateşle son bulacak
Kimi - buzdağına dönecek.
Arzuyu tattığım kadar,
Aklım ateşten yana olanlara kanar.
Ama iki kez son bulacaksa eğer,
Nefret hakkında yeterince bilgim var
Donarak batmak daha görkemli olacak,
Nefret ancak böyle son bulacak."

"Ateş ve Buz", XX. yüzyılın en ünlü Amerikan şairlerinden biri olan "Robert Frost"un bir şiiridir. 1920'de yayınlanan bu kısa ama etkileyici şiir arzu, nefret ve onlarla birlikte insanların yok oluş temalarını işliyor. "Robert Frost", son derece canlı ve özlü bir dil kullanarak dünyanın sonuna dair düşündürücü bir bakış açısı sunuyor.

Şiirin aslı dokuz dizeden oluşuyor, yani az kelimeyle çok şey söylüyor. İlk iki satırda "Robert Frost", "arzu" ve "nefret" kavramlarını dünyanın sonunun potansiyel nedenleri olarak düşünüyor. Ateşi, insanlığı yutabilecek tutkulu ve tüketen bir  istenç olan arzuyu temsil eden bir güç olarak sunuyor. Tersine, buzun insanlığı dondurup kontrol edebilecek soğuk ve yıkıcı bir duygu olan nefreti simgelediğini tasvir ediyor.

"Robert Frost", bu iki yıkıcı gücün potansiyel sonuçlarını tartışıyor. Ateşin yıkıcı gücünün hızlı ve hararetli bir yok oluşa yol açabileceğini, burada arzu yoğunluğunun teşvik görevi gördüğünü öne sürüyor. Öte yandan buzun kademeli ve amansız tahribatı, nefretin derin ve her şeyi tüketen doğasını temsil ediyor.

Son satırda "Robert Frost", gözlemlerini yansıtıyor ve hem ateşin hem de buzun dünyayı yok etme kapasitesine sahip olmasına rağmen, ateşle ilişkilendirilen arzunun daha tehlikeli olabileceğine ve muhtemelen yıkımın nedeni olabileceğine inandığını ifade ediyor.

Genel olarak, "Ateş ve Buz" insanlığın kendi kendini yok etme potansiyeline dair karanlık ve karamsar bir bakış açısı sergiliyor ve okuyucuları arzunun ve nefretin doğası ve bunların sonuçları hakkında düşünmeye bırakıyor.

"Ateş ve Buz" kısa ve açık bir dil kullanarak derin insani duyguları derinlemesine inceleyen, çok beğenilen bir şiir. "Robert Frost"un "arzu" ve "nefreti" temsil etmek için temel imgeleri ("ateş" ve "buz") kullanması şiire bir evrensellik duygusu getirerek okuyucuların kendi deneyimleriyle kişisel bağlantılar kurmasına olanak tanıyor.

Şiirin kısalığı da etkisini artırıyor. "Robert Frost", sadece dokuz satırda insanlığın potansiyel yıkımını özetliyor ve okuyucular üzerinde kalıcı bir izlenim bırakıyor. Şiirin özlü yapısı duygusal yoğunluğunu arttırıyor, çünkü her kelime anlam taşıyor ve genel temaya ve mesaja katkıda bulunuyor.

Üstelik ateş ve buzun yıkıcı güçleri arasındaki karşıtlık, okuyucuları arzu ve nefretle kendi deneyimleri üzerinde düşünmeye sevk ediyor. "Robert Frost"un bu duyguları keşfetmesi, kontrolsüz tutku ve kalıcı düşmanlığın tehlikelerine karşı bir uyarı görevi görüyor.

Dahası, "Robert Frost"un "Ama iki kez yok olacaksa eğer l Nefret hakkında yeterince bilgim var l Donarak batmak daha görkemli olacak l Nefret ancak böyle son bulacak" şeklindeki son cümlesinin muğlak doğası, daha derin bir yoruma davet ediyor. Bu, "Robert Frost"un hem arzunun hem de nefretin dünyayı yok etme potansiyeline sahip olduğunu düşündüğünü, ancak nefretin yıkıcı gücünü kabul edecek kadar iyi anladığını gösteriyor.

“Ateş ve Buz", az sözle çok şey anlatması, arzu ile nefretin derinlemesine araştırılması, okuyucuları insan doğasının karanlık yönleri üzerinde düşünmeye teşvik etmesi bakımından, güçlü ve düşündürücü bir şiir.

Kaynak: Literature English

kosektas.net, Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası