Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam108
Toplam Ziyaret806339
Şair Nedim Uçar

Şair Nedim Uçar
5 Ocak 1945 - 26 Kasım 2018

Doğanın görkemliliğini yakalamış, anayurdunu karış karış dolaşmış, anadilinin doğurganlığının farkına varabilmiş, az şair vardır, işte onlardan biri Nedim Uçar’dır.

Şair Nedim Uçar'ın şiirleri, nadir görülen bir berraklıkta parlar; sade ve yalın, kısa ve açık dizeler, duygusal derinlik ve içgörü içerir. 

Şair Nedim Uçar’ın şiirleri okuyanları, karlı dağlara, sığ ormanlara, sarp yollara, alçak ovalara, coşkun ırmaklara, buz mavisi sabahlara, gül kurusu akşamlara, menekşe moru gecelere, göz kırpan yıldızlara, dik ve derin kanyonlara, sığ vadilere, engin denizlere, hırçın şelalelere, yüksek tepelere, davet eder.

Şair Nedim Uçar, günlük rutinleri derin düşüncelere dönüştürme konusunda son derece mahirdi. Bu maharetiyle bize, şiirin görkemliliğe ihtiyaç duymadığını; en karamsar günlerden, en mütevazı ortamlardan, en sessiz anlardan ve hayatın en bilindik kavşaklarından şiir doğabileceğini gösterdi.

Şair Nedim Uçar’ın şiirlerini okumak, doğanın gerçeği fısıldadığı, inzivanın bilgeliği tetiklediği bir dünyaya adım atmaktır. Nedim Uçar’ın her şiir kitabı şiirseverler için bir hazinedir. O kitaplardaki şiirler okuyanları, zengin imgeler ve kafiyeli sözler eşliğinde, doğal, ulusal ve evrensel değerlere ulaştırırlar!

Şair Nedim Uçar’ın Şiir Kitapları

  • Öksüz
  • Yağmurla Geliyorum
  • Gül Kurusu Akşamlar
  • Göz Kırpan Yıldızlar
  • Yıldızlar Düşer Avuçlarıma
  • Gün Işığında Zaman
  • Dünya Bir Dostluk Bahçesi
  • Titreyen Sular
  • Yıldızlar Ellerimde Ufalır
  • Yeşil Vadiler
  • Gönlümün Irmakları
  • Buz Mavisi Sabahlar
  • Dizelerle Nasrettin Hoca
  • Sılaya Özlem
  • Yolda Geçen Bir Ömür

Şair Nedim Uçar’ın kimi şiir kitabı kütüphanemizde mevcuttur, isteyenlere ücretsiz ulaştırılır.

kosektas.net, Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası

Şiirlerle Şenlendik - 16. Bölüm

ŞİİRLERLE ŞENLENDİK - 16. BÖLÜM

"Şiirlerle Şenlendik" adlı yazı dizimizin 16. bölümünü
siz ziyaretçilerimize sunmanın kıvancını yaşıyoruz!
kosektas.net

Şair Dr. Salim ÇELEBİ

27 Şubat 2015, Cuma

Şiirlerle Şenlendik, 16 - Kâfir

Öğrendiğimiz tüm şiirler hece vezni ile yazılan şiirlerdi. Liseye başlayınca iki yeni vezin türü daha çıkmıştı karşımıza: Aruz vezni ve serbest vezin.

Aruz vezninin temeli, hecelerin kısa veya uzun okunuşuna dayanıyor; Bâki, Fuzûli ve Nedimden şiirler öğreniyorduk: mefailün, failatun, failün

Fuzuli, hoşnuttu aşkının sarhoşluğundan. Melankolisi nedeniyle gittiği doktora; yalvarıyordu derdine derman bulmasın diye.

Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabib, 
Kılma derman kim helakim zehri dermanındadır.

(Aşk derdiyle hoşum; vazgeç ilaç vermekten tabip; 
Derdime derman bulma; yok olmamın zehri ilacındadır.)

Sadabad’da (İstanbul’da, Kâğıthane Deresi yanında, Haliç’e doğru uzanan mesire alanı) şenlikler düzenleniyor; dönemin şairleri, yazdıkları şiirleri okuyarak eğlencelere farklı bir boyut katıyorlardı, katıyorlarmış.

TARDİYE

Yâ Rabb ne intizârdır bu

Geçmez nice rûzgârdır bu

Hep gussa vü hârhârdır bu

Duysam ki ne şîve-kârdır bu

Vuslat gibi bir merâmı yok mu?

 

Kâm aldı bu çerhden gedâlar

Ferdâlara kaldı âşinalar

Durmaz mı o ahdler vefâlar

Geçmez mi bu etdiğim duâlar

Hâl-i dilin intizâmı yok mu

Aradan 50 yıl geçmesine rağmen, ünlü divan şairi Şeyh Galibin yukarıdaki tardiyesi hâlâ belleğimde. Tardiyeler: beşli dizelerden oluşan, beşinci dizeler arasında uyak bulunan, mefûlü/mefâilün/faûlün kalıbıyla yazılan şiirlerdir.

          MÜSTEZAD (ŞARKI)

          Bir sen ü bir ben ü bir de mutrib-i pâkîze-edâ
          İznin olursa eğer bir de Nedim-i Şeyda,
          Gayri yâranı bugünlük edip ey şuh feda
          Gidelim servi revanim yürü Sadabâd'a. 

Yukarıdaki dizeleri de yazan Nedim ilginç bir şairdir. Türk-İslam Sentezi düşüncesinin 6 - 7 kuramcısından biri de Prof. Dr. Ayhan Songar’dır. Tıp Fakültesinden Psikiyatri Hocamız. Ayhan Songar, “Psikiyatri” kitabında birçok ruhsal hastalığı anlatıyor, eşcinselliğin de bir hastalık olduğunu belirtiyor, Divan Şairi Nedimin aşağıda tek dörtlüğü yazılan şiirini örnek göstererek, şairin eşcinsel olduğunu ileri sürüyordu.

KÂFİR

Tahammül mülkünü yıktın, Hülagu Han mısın kâfir?
Aman dünyayı yaktın, ateş-i suzan mısın kâfir?

Kız oğlan nazı nazın, şehlevend avazı avazın
Belasın ben de bilmem, kız mısın oğlan mısın kâfir

(Tahammül yurdunu yıktın, Hülagu Han mısın kâfir?
Aman dünyayı yaktın, yakıcı ateş misin kâfir?
Nazın kız-oğlan nazı, bağırışın delikanlı bağırışı,
Belasın ben de bilmem; kız mısın, oğlan mısın kâfir?)

35-40 yıl geçti aradan. Bugün artık eşcinsellik bir hastalık olarak değil; cinsel tercih olarak değerlendirilmektedir. Doğrusu da bu değil midir? Başta iletişim ve ulaşım olmak üzere, gündelik yaşamı etkileyen ve değiştiren yenilikler; toplumları derinden sarsmakta ve değer yargılarının değişmesine neden olmaktadır.

Çağımız; haberli, hünerli ve bilgiye erişmeyi bilen insanların çağıdır. Haber, hüner ve erişilen bilgi bilinci oluşturarak; her şeyi onaylayan değil, sorgulayarak karar veren yurttaşların sayısını artırmaktadır.

Üretimde, siyasette ve sanatta; dün, konu komşudan veya diğer büyüklerimizden duyduklarımız doğruyken; bugün, birebir soruşturup araştırarak öğrendiklerimiz doğrularımız olmaktadır. Artık babamızın tuttuğu partiye değil; eriştiğimiz bilginin oluşturduğu bilincimize uygun düşüncelere sahip partileri tercih etmekteyiz. Eriştiğimiz bilgi, farkına varmasak da değiştirmektedir her birimizi. 



Yorumlar - Yorum Yaz
Şiir Tanıtım Köşesi

Şiirler, başarılı olduklarında,
baş döndürücü bir kısalıkta,
kayıt altına alınamayan,
sınır çizilemeyen, bitmek
bilmeyen hikayeler anlatırlar. 

kosektas.net, Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası

Salkım söğütler
altında koyulaşırdı sohbetler.
Politika, gaile, din; vergi, savaş, kıtlık;
gurbet, sıla, yoksulluk
ve bir de askerlik anıları
süslerdi anlatılanları.
Gocunulmazdı,
açıktı eleştiri
ve kahpe feleğe intizar vardı içinde.

Suspus olunur
çıt çıkmazdı ajans vakti.
Tefe koyulur,
safça
ve insafsızca
suçlanırdı halktan olmayan parti:
Oy vermiş,
alay edilen
birkaç tövbekâr vardı içinde.

Cepte taşınırdı kanıtlar:
Hayat Mecmuası, Akbaba;
Ferhat’tan Şirine,
Keremden Aslıya
yakılan ağıtlar
okunurdu defalarca.
Sevdiğine kavuşamayan yâr vardı içinde.

İşin en kötüsü,
pelesenk olmuştu dillerde
kalkınmasın köylü diye
kapatılan Hasanoğlan Köy Enstitüsü.
Seferberlik, jandarma,
halkın belini büken
bir de tahsildar vardı içinde.

Bazen berrak bazen çamurlu
çağıldardı dereden akan sular.
Ağzından bal damlayan
Ali Emmiler, Hasan Ağalar;
Çanakkale Gazisi
birisi topal,
nur yüzlü dört ihtiyar vardı içinde.

Şair Dr. Salim ÇELEBİ

Bilgi: İlk kez 29/11/2014 tarihinde yayınlanmış bir şiirdir!