Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam146
Toplam Ziyaret796253
Şiir Tanıtım Köşesi


YUNUS GİBİ
Ataol Behramoğlu

Kıran vurdu memleketi
Zalimler hakan olmuştur
Yedikleri yoksul eti
İçtikleri kan olmuştur.

Kula kulluk etmeyenin
Vicdanını satmayanın
Haram lokma yutmayanın
Mekânı zindan olmuştur.

Yalan dolan yazıp çizen
Kudretliye övgü düzen
Dün dinsizim diye gezen
Bugün Müslüman olmuştur.

Emeksiz zengin olanın
Kitapsız bilgin olanın
Sermayesi din olanın
Rehberi şeytan olmuştur.

Haramisi, soyguncusu
Uğursuzu, vurguncusu
Cellat ruhlusu, soysuzu
Bakan, sadrazam olmuştur.

Korkan varsa konuşmaya
Anlam yükleyip susmaya
Gerek kalmadı korkmaya
Çünkü korkulan olmuştur.

Sesime kulak ver gülüm
Tutsaklığa yeğdir ölüm
Nerde varsa böyle zulüm
Çaresi isyan olmuştur.

Ataol Behramoğlu l

Sivil Darbe

ISBN: 9789944612630

Şiirlerle Şenlendik - 11. Bölüm


ŞİİRLERLE ŞENLENDİK - 11. BÖLÜM

"Şiirlerle Şenlendik" adlı yazı dizimizin 11. bölümünü
siz ziyaretçilerimize sunmanın kıvancını yaşıyoruz!
kosektas.net

Şair Dr. Salim ÇELEBİ

16 Ocak 2015, Cuma

Şiirlerle Şenlendik, 11 - Unutma!

Ülkemizdeki ilk nüfus sayımı 1927 yılında yapılmıştı ve nüfusumuz: 13.648.270 idi. 1935 yılında yapılan sayımda ise, genç Cumhuriyetimizde, 16.158.018 yurttaşımızın yaşadığı saptanmıştı. Orhan Seyfi Orhon "Gidiyor" adlı şiiriyle; 10 Kasım 1938 günü tek yürek olan 17 milyon yurttaşımızı ve kaybettiğimiz Atatürk'ümüzü anlatıyordu.

GİDİYOR

Gidiyor, rast gelmez bir daha tarih eşine
Gidiyor, on yedi milyon kişi takmış peşine.

Gidiyor, onsuz olan kudreti sığmaz akla
Gidiyor, göğsünü çepeçevre saran bayrakla.

Gidiyor, izleri üstünde birikmiş yaşlar
Gidiyor, yerde kılıçlarla eğilmiş başlar.

Gidiyor, harbin o korkulu aslan yelesi
Gidiyor, sulhun ufuklarda yanan meş'alesi.

Yine bir devr açacakmış gibi en başta o var;
Hıçkıran seste o var, sesiz akan yaşta o var.

Siliyor, ruhunun ulviliği fani etini,
Çiziyor ufka batan bir güneşin heybetini.

Büyüyor, gökten inip toprağa yaklaştıkça;
Büyüyor, gitgide gözlerden uzaklaştıkça.          

Cumhuriyet ilan edileli henüz 35- 40 yıl olmuştu. Osmanlı İmparatorluğunun küllerinden yeni bir ulus-devlet doğmuştu: Türkiye Cumhuriyeti.

Okuduğumuz şiirler daha çok; Atatürk’le, Cumhuriyetle, Ulusal Kurtuluş Savaşı ile ilgiliydi.

CUMHURİYET

Eskiden Türk Milleti  İstibdatla inlerdi
Zalim padişahların  sözlerini dinlerdi.

Harabeye dönmüştü Vatanın sağı solu
Vergi yetiştirirdi saraya Anadolu.

Belimizi bükmüştü senelerce esaret
Hiç kimse itiraza edemezdi cesaret.

Mustafa kemal Paşa bu zincirleri kırdı
Esir değiliz diye padişaha haykırdı.

Hürriyet vermek için tuttu halkın elinden
Sarayın istibdadı yıkıldı temelinden.

Güneş nurlara boğdu vatanı baştanbaşa
Cumhur reisi oldu Mustafa Kemal Paşa.

Yazarını bulamadığım (Bulup bildiren olursa sevinirim.) Yukarıdaki gibi Cumhuriyet şiirleriyle, Osmanlının olumsuz mesajları veriliyor; Yaşar Yıldırımın Unutma” adlı şiiriyle, Ulusal Kurtuluş Savaşında yaşananların kulağımıza küpe olması sağlanıyordu.

UNUTMA

Bir avuçtan fazla insan değildik, 
Bize dünya düşman oldu, yenildik, 
Bilirlerdi şan vermişti eski Türk 
Sandılar ki can vermişti eski Türk. 


Necmettin Halil Onan Bir Yolcuya” adlı şiiriyle, uğruna dökülen kan ve vatan arsındaki ilişkinin çığlığını seslendiriyordu.

BİR YOLCUYA

Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın,
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın,
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.

Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda,
Gördüğüm bu tümsek, Anadolu’nda,
İstiklal uğrunda, namus yolunda,
Can veren Mehmet’in yattığı yerdir.

Savaş. Farklı bir ifadeyle; insan ve doğa katliamı. Nükleer silahların kullanıldığı tek savaş olan ikinci dünya savaşında, 40-50 milyon insan yaşamını yitirmiş! Vietnam savaşında; 1,5 milyon Vietnamlı ve 60 bin Amerikan askeri hayatını kaybederken; Vietnam topraklarının üçte biri, savaş atıklarının oluşturduğu zehirlenme nedeniyle tarım yapılamaz hale gelmiş.

Komşumuz Irak'ta meydana gelen savaşta, 1 milyon sivil hayatını kaybederken, nüfusun %20 sinin yer değiştirdiği ifade edilmekte. Bir başka komşumuz olan Suriye'de hala devam eden iç savaşta, 3 yıl içerisinde 130 bin insan yaşamını yitirmiş!

Savaş bir insanlık suçudur. Savaşla ilgili olarak benim sloganım nettir: "Savaşma, seviş."



Yorumlar - Yorum Yaz
Kitap Tanıtım Köşesi


UYGARLIK TARİHİ

Server Tanilli

Türkiye’de ortaöğretimin, özellikle de liselerin, 1950’lerle beraber gelip girdiği ve bugün de süren bir çıkmazı şudur: Tarih, felsefe, sosyoloji, edebiyat ve sanat gibi kültürün temel konularında, gençlere -hemen hemen- hiçbir şey verilmiyor; öğrencilerin kafalarına yalan yanlış, abuk subuk, ipe sapa gelmez birtakım şeyler tıkıştırılıyor.

Egemen sınıfların bir oyunudur bu!

Amaç da ne yapıp edip gençlerin uyanmasını engellemektir.

İşler öylesine tezgahlanıyor ki, daha liseden başlayarak gençlerin gözlerinin önüne bir “duman perdesi” çekiliyor; içinde yaşadıkları çağa ve topluma yabancılaştırılıyor.

Liselerden üniversite ya da yüksekokullara bu durumda gelen öğrencilerle bir “kültürel diyalog” kurabiliyor ve bir “kör dövüşü” dür gidiyor. Bu kitap, işte bu oyunu bozmak için yazıldı. Söyleyeceklerini de, bir “uygarlık tarihi” nin zemininde ve “çağdaş tarih” in çerçevesi içinde söylüyor.

Tek kelimeyle çağını tanıtarak.

Kültür; çağını tanıtıp bilinçlendirmiyorsa, laf yığınıdır.

Başta gençlere seslense de, temel kültüre meraklı herkesin öğreneceği çok şey var bu kitaptan. Okuyun göreceksiniz…


ISBN 6054183623