Hastamın Öğretmeni
11- NAHİT HANIM VE DİĞER ÜNLÜLER (3)
“Necip Fazıl'ın şiirini severim. Kendini de severim. Bir gün Vedat'la beni yemeğe davet etti evine. Çok iddialıdır, çok aristokrat bir insandır.”
“Yemekler hazırlamış. Biz de gittik. Kapıdan girdim. O dikkatli ben de dikkatliyim. Sırası geldi, ‘Necip Fazıl Bey’ dedim. ‘Siz misafirleri terlikle mi karşılarsınız!’ Hemen değiştirip pabuçlarını giydi.”
“Biliyor musunuz boyun bağını bağlayamazdı. Önce bize uğrar, Vedat onun boyunbağını bağlardı.”
“Bir de yemin etmiş; köpeklere ekmek verecekmiş günahtan kurtulmak için: Allah onu affetsin diye. Annem de son derece müspet bir kadındı. ‘Oğlum sen deli misin? Günahsa günah. Köpeğe ekmek doğramakla günahtan kurtulmaz insan.’ dedi. Annem çok aklıselim sahibi bir kadındı. ‘Siz hâlâ mezar taşlarından medet bekliyorsunuz. Mezar taşlarından medet beklenmez,’dedi Necib'e.”
“Sabahattin Ali bana da âşıktı. Ama zararlı bir çapkınlık değildi onun ki.”Sabahattin Ali’nin, Ali Kocatepe tarafından bestelenen “Eskisi Gibi” adlı şiiri Nahit Hanım için yazdığı söylenir. Sabahattin Ali, aşkına karşılık bulamayınca, ölünceye dek dost kalmak için anlaşırlar Nahit Hanımla.
“Seneler sürer her günüm
Yalnız gitmekten yorgunum;
Zannetme sana dargınım
Ben gene sana vurgunum.
Başkalarına gülsem de
Senden uzak kalsam da
Sevmediğini bilsem de
Ben gene sana vurgunum.
Dağları aşınca başım
Geri kaldı her yoldaşım;
Gel sevgilim, gel kardaşım
Ben gene sana vurgunum.
Gönlüm seninkine yârdi
Aynı şeyleri duyardı;
Ayaklarımız uyardı...
Ben gene sana vurgunum.
İtilmiş, tekmelenmişim
Doğduğum günde yanmışım;
Yalnız sana güvenmişim
Ben gene sana vurgunum.”
|