ALMANYANIN ESKİ VE YENİ BAŞKENTİ BERLİN
LÜTFULLAH ÇETİN
01.2013., Cumartesi l Almanya'nın Eski ve Yeni Başkenti Berlin l Lütfullah Çetin
Yıllık izinini geçirmek için Almanya’dan Türkiye’ye gitmiş hırpani kılıklı birine, “Almanya’nın başkenti Berlin’de gezilip görülecek yerler nerelerdir?” diye bir soru yöneltseniz, kendinden emin bir şekilde “Hiçbir yeri abi!” der ve Berlin ve Almanya hakkında demediğini bırakmaz; iç karartacak ve sizi karamsarlığa itecek bir yığın laf eder. Aslında biraz sabretseniz, o kimsenin, yıllardır Almanya’da yaşıyor olmasına rağmen, Almanya’dan bihaber olduğunu anlarsınız.
Oysa, Spree ve Havel ırmaklarının sarmaladığı bir ova üzerinde bulunan Almanya’nın eski ve yeni başkenti Berlin’de, şu dünyadan gelip geçerken, yaşamı anlamlandırmak, güzelleştirmek ve kolaylaştırmak için ihtiyaç duyulan her şey mevcut.
Sahip olduğu çok sayıdaki müze ve sanat galerileri ile her yıl milyonlarca ziyaretçinin akınına uğrayan Berlin’de, sadece “Museuminsel” (Müzeler Adası) adlı bölgede, beş ayrı müze bulunmakta ve bu müzelerin her biri dünyanın eski ve yakın tarihine ışık tutmaktalar. Kentin iki ayrı bölgesinde inşa edilmiş açık hava müzelerinden “Holocaust Denkmal“ (Holokost Anıtı) Nazi Dönemi’nde Avrupa’da yaşanan ırkçılık dehşetini hatırlatmakta, “Bernauer Strasse” (Bernauer Caddesi) ise, 1961 yılından itibaren Berlin’deki hayatı neredeyse durdurma noktasına getiren duvar üzerinden, doğudan batıya yapılan kaçışlar sırasında yaşanmış zorluk ve acı kayıpları sergilemekte.
Kentin tam orta yerinde yer alan ve ortasından “Grosse Stern” (Büyük Yıldız) adlı büyük bir bulvar geçen 160 hektar büyüklüğündeki “Tierpark” (Hayvan Parkı) adlı yeşil alan Berlin’in oksijen deposu. İçerisinde beş ayrı kıtaya özgü, 8.000 civarında, 900 çeşit hayvanı barındırdığı söylenen Tierparkın içerisinde ve çevresinde Cumhurbaşkanlığı sarayı (Schloss Bellevue), Başbakanlık konutu (Kanzleramt) ile Federal Meclis Binası (Reichstag) bulunmakta. Tierparkın tam orta yerinde ayrıca, I. Dünya Savaşı’na dek Almanya’yı yönetmiş prens, kral ve imparatorların heykellerinin sıralandığı, 60 metre yüksekliğinde, bir Zafer Anıtı (Sieges Saeule) bulunmakta.
Tüm tarihi boyunca sayısız savaşlar ve talanlar yaşamış, Otuz Yıl Savaşı sonrası yerle bir edilmiş, I. Dünya Savaşı’nda büyük hasar almış, II. Dünya Savaşı sırasında yoğun bonbardıman ve zorbalığa maruz kalmış, daha sonrasında da dörde bölünmüş bu kent, her defasında da yeniden ayağa kalkmayı başarmış.
1961 yılında, kente hükmeden müttefikler arasında artan gerginlik sonucu, doğu ve batı sınırı boyunca örülen utanç duvarının (Berliner Mauer) 1989 yılında yıkılmasıyla birlikte, yeniden yapılanma projeleri çok hızlı bir şekilde uygulanarak, kentin görünümünü ve kent insanının yaşamını değiştirecek yaygınlıkta yapılar yapılmış, bölünme sonrası batıya nazaran oldukça geri kalan doğu tarafı kalkındırılarak batı tarafının seviyesine ulaştırılmış.
Yeniden birleşme yılı olan 1989’dan beri Federal hükümetten alınan büyük miktardaki para yardımlarının yerinde kullanılması, ulaşım sorununu kökten çözdüğü gibi, kenti daha gösterişli kılmış. Federal hükümetten sağlanan bu yardımlar, kentin adeta göz bebeği durumundaki “Brandenburger Tor” (Brandenburg Kapısı) adlı anıttan tutun, kentte bulunan tarihi binaların tümünün tamiri, Berlin İstasyonu (Hauptbahnhof)’nun inşası ve ulaşım ağının örülmesi için harcanmış.
“Değişmeyen tek şey, değişimin kendisidir” diyerek diyalektik değişimi farketmiş ilk düşünür Karl Marx başta olmak üzere, kente sayısız mimari kazandırmış mimar Karl Friedrich Schinkel, filozof Hegel, Berlin belediye başkanlığı da yapmış Almanya eski başbakanı Willy Brandt, Türk mimar Doğan Kuban ve daha birçok düşünür ve sanatçıya ev sahipliği yapmış bu kentteki düzen, tertip, temizlik ve ulaşım kolaylığını, ne Paris, ne Londra, ne de Madrid’de görebilirsiniz. Kentin her bir köşesi pırıl pırıl, kentteki ulaşım ise hızlı, güvenli ve konforlu. Toplu taşıma araçlarına biniş ve inişler tamamıyla engelsiz. Bir noktadan diğer bir noktaya gitmek için beklenen taşıtın gelmesi en fazla iki üç dakika sürmekte. Yer altından (U-Bahn - Metro), yer düzeyinden (Bus & Strassenbahn – Otobüs & Tramvay) ve yer üstünden (S-Bahn – Hafif Raylı Tren) yapılan taşımacılık, ulaşımı hızlı, rahat ve kolay kılmakta. Berlin'den Almanya'nın diğer kentlerine olan ulaşım ağı ise, kent içi ulaşımda olduğu gibi, dünyada benzeri olmayan bir zenginlikte. Berlin’in Almanya’nın diğer kentleri ve dünyayla olan bağlantısını üç karayolu, üç demiryolu, üç havayolu koridoru ve iki suyolu sağlamakta.
Berlin’in meydanlarını ve o meydanlarda geçirilecek zamanın hoşluğunu anlatmaya ise kelimeler kifayetsiz kalır. “Branderburger Tor” (Brandenburg Kapısı) anıtı önündeki Pariser Platz (Paris Meydanı), Potsdammer Platz (Potsdamm Meydanı) ve Alexander Platz (Alexander Meydanı) adlı alanlar trafiğe kapatılarak tamamen yayalara ayrılmış. Günün her saatinde tıklım tıklım insan kaynayan bu meydanlar, helal - haram takıntınız yoksa, bir fincan Glühwein (şeker ve baharat karıştırılarak ısıtılmış şarap) eşliğinde bir Bratwurst (sosis) yiyerek açlık gidermek ve orada karşılaşacağınız insanlarla sohbet etmek için en elverişli mekanlar.
Bir gün olur da Berlin’e gitmeye karar verirseniz, gezinizi Noel’e denk gelecek şekilde ayarlamanız, Adlon Hotel’de konaklayarak Alman mutfağının leziz yemeklerini Alman şarapları eşliğinde tatmanız, sabahları erkenden, akşamları da yemekten sonra Tierpark’ta yürüyüş yapmanız, Grosse Stern Bulvarı’nı bir kez olsun baştan sona yürümeniz, Federal Meclis Binasının kubbesine çıkarak Berlin’i tepeden seyretmeniz, Brandenburger Tor Anıtı ve çevresinde hoş vakit geçirmeniz, Alexander Platz’a her gün uğramanız, Holocaust Mahnmal ve Bernauer Strasse’deki açık hava müzeleri ile müzeler adasındaki eski ve yeni müzeleri ziyaret etmeyi unutmamanız tavsiye olunur.
Berlin’i en iyi, iyi bir Berlin aşığı olan, Berlin’in bir önceki belediye başkanı Klaus Wowereit tanımlıyor:
"Immer in Bewegung, arm, aber sexy – Berlin ist alles, was man braucht!"
"Hep hareket halinde, yoksul, ama seksi - Berlin ihtiyaç duyulan her şey!"
Lütfullah Çetin l Almanya'nın Eski ve Yeni Başkenti Berlin l 12. 01.2013, Cumartesi