Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam240
Toplam Ziyaret800074
Sentetik İnsan


Ray Kurzweil
Biyolojik Olmayan İnsan

Ray Kurzweil, birkaç on yıl içinde bugünkünden bir milyar kat daha zeki olacağımızı düşünüyor. 

Türümüz genetik mirasının zincirlerini kırıp akıl almaz zekâ, maddi ilerleme ve uzun ömür seviyelerine ulaşırken, insan olmanın doğası hem zenginleşiyor hem de sorgulanıyor. Bu "paradigma değişiminin" hızı her on yılda bir iki katına çıkıyor, bu nedenle 21. yüzyıl, günümüz hızıyla yirmi bin yıllık bir ilerlemeye tanık olacak. Hesaplama, iletişim, biyolojik teknolojiler (örneğin DNA dizilimi), beyin taraması, insan beynine dair bilgiler ve genel olarak insan bilgisi, her yıl performans, kapasite ve bant genişliği bakımından genellikle iki katına çıkarak daha da hızlı bir ivme kazanıyor. Üç boyutlu moleküler hesaplama, 2030 yılından çok önce insan seviyesinde yapay zeka için gerekli donanımı sağlayacak. Daha önemli yazılım içgörüleri ise kısmen, çoktan başlamış bir süreç olan insan beyninin tersine mühendisliğinden elde edilecek. Bu değişimlerin toplumsal ve felsefi sonuçları derin olacak ve yarattıkları tehditler önemli olacak; ancak eninde sonunda makinelerimizle birleşeceğiz, sonsuza kadar yaşayacağız ve bir milyar kat daha zeki olacağız. Tüm bunlar önümüzdeki üç ila dört on yıl içinde gerçekleşecek.

Ray Kurzweil l Biyolojik Olmayan İnsan Sandığınızdan Daha Yakın

Bu sütünlara aktarılan bilgiler kısmen Encyclopædia Britannica kaynaklıdır!

kosektas.net, Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası

İlkokulumuz ve Arkadaşlarımız - Dr. Salim Çelebi

 
 

 KÖŞEKTAŞ’TA DÖRT MEVSİM

IV-  İLKOKULUMUZ VE ARKADAŞLARIMIZ

Dr. Salim Çelebi


Beni de Köşektaşımızın çoğu insanı gibi Yahya Öğretmen okuttu: Yahya Doğan.

Okulumuzda iki öğretmen vardı 1960’lı yılların başında: Yahya Doğan ve amcamın oğlu Fethi Çelebi.

Birinci ve ikinci sınıfı Yahya öğretmende; üçüncü, dördüncü ve beşinci sınıfı da Fethi öğretmende okumuştuk. Derslik sayısı azdı, birinci ve ikinci sınıflar bir derslikte; diğer üç sınıf da başka bir derslikte ders yaparlardı. Aynı derslikte eğitim gören üç ayrı sınıfa, yetişmek zorundaydı öğretmen!

Bugün bile, kalemtıraşların; Yahya Öğretmenimiz kadar düzgün kalem açacaklarına inanmıyorum.

Yetmişli yılların ikinci yarısında görmüştüm en son Yahya Öğretmenimizi. İstanbul’da, hem akşam lisesinde öğretmen hem de tıp fakültesinde öğrenciydim. Köye gelmiş olduğum bir dönemde yapmış olduğumuz bir sohbette, “Romatizmanın çaresini buldum.” demişti. Nasıl bulduğunu sorduğumda, “Her iki bacağım da yıllardır çok ağrıyordu: O kadar çok ilaç kullandım, fakat hiç biri de kâr etmedi. Önce bir arıdan başladım; sonra, iki, üç, dört, beş... derken kırk arıya kadar çıktım. Yani aynı anda diz kapaklarımı kırk arıya sokturdum. Ne ağrım kaldı ne de sızım.”

İlginç gelmişti bana, araştırdım; gerçekti söyledikleri: Amerika’da, çeşitli eklem hastalıkları için arı zehiri ampulleri vardı. İlkokul birinci veya ikinci sınıfta değildim, ama yine de bir şeyler öğretmişti Yahya Öğretmenim...

Yerli malı haftası düzenlenirdi her yıl okulumuzda: Başta yiyecekler olmak üzere, köyümüzde üretilen her şeyi götürürdük.Yiyecekler masalara yerleştirilir ve tüm köy halkı davet edilirdi okula.

Hoparlör sistemi yoktu köyümüzde, deller (Tellal) çağrılırdı.

İlgili kişi, köyün orta yerlerindeki bir dam başına çıkar ve yüksek sesle okurdu duyuruyu.

Dinleyenler duymayanlara söyler, herkese yayılmış olurdu ilan.

Bizleri kümelere ayırarak ders yapardı Fethi öğretmen. Her küme, dersin sonuna doğru soru sorardı bir diğer kümeye. Bilinemeyen soru sorulduğunda, gurur duyardı soruyu yönelten küme kendisiyle.

Bahar Bayramında geziye giderdik okul olarak. Bir gün önceden annelerimiz kumanyalarımızı hazırlar (Kaynamış yumurta, haşlanmış patates, yeşil soğan...) ve Kayaltı köyüne yakın bir yer olan “Pazarcık”a gidilirdi. Etraf köyler de gelirdi, oradaki mesire yeri olan çayırlığa.

Çeşitli yarışmalar yapılırdı gelen köy ilkokulları arasında.

İlkokul beşinci sınıfta; Saniye, Akkız, Refika, İbrahim Gülmez, Murat Güneş, Mehmet Çelebi, Baki Cesur, Tayyar Altıntaş, Şenol Şeref, Ali Ölgün, Talip Akdemir, Yücel Yıldız, Abidin Erdem ve Yüksel’le aynı sınıftaydık.

Ertan Akdemir bizden bir sınıf gerideydi ama iyi arkadaştık onunla.

Çalışkan bir öğrenci sayılırdım, ama şu anda düşünüyorum da içimizde en zeki öğrenci Murat Güneşti.

Bir de İbrahim Gülmez’i hiç unutamam: Bâli Amcanın oğlu İbrahim, saflığın, dürüstlüğün ve emeğin sembolü olmuştur benim için hep.

1967 veya 1968 yılında, evlerinde yangım çıkmıştı da tüm köylü söndürmüştük!

Çok iyi arkadaşlarımdan biri de Ali Ölgündü. Çok üzülürdüm ayaklarının durumuna. Çabuk sinirlense de çok temiz bir yüreği vardı. Umarım emekli olmuştur; Kırşehir Devlet Hastanesinde çalışıyordu yanılmıyorsam.

İlkokulumuzun tam karşısında Elvanların evi vardı. Elvan’ın küçük kız kardeşi Fahriye, en büyük topu olan arkadaşımızdı. Bayılırdık onun büyük topu ile oynamaya. Hınzır, her zaman vermezdi canımızın çektiği topu!



Yorumlar - Yorum Yaz
Bilinçsiz Geleceğimiz


Yuval Noah Harari
Bilinçsiz Geleceğimiz
Our-Nonconscious-Future

Önümüzdeki bir iki yüzyıl içinde, biz insanlar kendimizi tanrılara dönüştürüp yaşamın evriminin en temel prensiplerini değiştireceğiz. Geleneksel mitolojiler Tanrıları, yaşamı kendi isteklerine göre tasarlayıp yaratabilen güçlü varlıklar olarak tasvir ediyordu. Biz insanlar ise, önümüzdeki en geç iki yüzyıl içinde muhtemelen çeşitli yaşam formlarını kendi isteklerimize göre nasıl tasarlayıp üreteceğimizi öğreneceğiz. Yeni tür organik varlıklar yaratmak için biyomühendisliği kullanacağız; doğrudan beyin-bilgisayar arayüzlerini kullanarak cyborglar (Cybernetic Organism: organik ve inorganik parçaları birleştiren varlıklar) yaratacağız; ve makine öğrenimi ve yapay zekâ alanındaki gelişmeler, tamamen inorganik varlıkların yaratılmasını bile harekete geçirmemize olanak tanıyabilecek. Geleceğin ekonomisinin ana ürünleri yiyecek, tekstil ve araçlar değil, bedenler, beyinler ve zihinler olacak.

Biyolojideki en büyük devrimin eşiğindeyiz. Homo Sapiens (insanın biyolojik adı)'in sonuna hazır olun.

Biyolojik neokorteksimizi (neokorteks: Memeli beyninin bir parçası) buluttaki sentetik bir neokortekse bağlayacağız. Bu, kılcal damarlar yoluyla beyne giren ve neokorteks modüllerimizle bulut arasında, tıpkı bugün akıllı telefonunuzun bulutla kablosuz iletişim kurması gibi kablosuz iletişim sağlayan tıbbi nano-robotlar (nano robot: tıbbi teşhis ve tedavi için üretilmiş robotlar) kullanılarak gerçekleştirilecek. Tıpkı bugün akıllı telefonunuzun buluttaki birçok bilgisayara bağlanarak yeteneklerini artırdığı gibi, biz de neokorteksimiz için aynı şeyi yapacağız.

Bu, 2030'lar ve 2040'lar senaryosu. O zaman düşüncemiz, buluttaki biyolojik ve biyolojik olmayan düşüncenin bir karışımı haline gelecek. Sonuç olarak, daha akıllı, daha müzikal, daha komik olacağız. Ancak buluta doğru ilerledikçe ve bulut daha güçlü hale geldikçe düşüncemiz giderek daha fazla biyolojik olmayan hale gelecek.

Yuval Noah Harari l Yuval Noah Harari l Bilinçsiz Geleceğimiz

Bu sütünlara aktarılan bilgiler kısmen Encyclopædia Britannica kaynaklıdır!

kosektas.net, Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası