Miraz l Koma Ma l Leyla Leyla
Kaynak: Burcu Yankın l Derleyen: Aram Dikran
"MİLLETİN SESİ" MİTİNGİ

ŞAİR DR. SALİM ÇELEBİ
Bugün 21 Mayıs. Miting var İstanbul’da: “Milletin Sesi” mitingi. Arkadaşlarla buluşup mitinge gideceğiz; önceden programımızı yaptık.
Saat 10 da “Görkemli Hatıralar” başladı Halk TV de. Üstelik de Hacıbektaş’da ve Mahzuni Şerif anılıyor. Yapmış olduğumuz program gereği, ancak yarım saat kadar seyrediyorum ve ünlü ozanın , “Dumanlı dumanlı oy bizim eller,” dizesini mırıldanarak, düşüyorum yola.
Sultanbeyli’de, az da olsa mitingle ilgili afiş ve pankart var.
Sancaktepe’de ise, mitingle ilgili hiçbir tanıtım materyali göremedim. Oysa, sancaktepe’de yerel yönetim seçimlerini, çok az bir oy farkıyla kaybetmişti CHP. Üzülüyorum.
Kartal’da miting daha yoğun tanıtılmış.
Maltepe’de ise her yer; CHP’nin, Kılıçdaroğlu’nun ve Canan Kaftancıoğlu’nun resimlerinin de bulunduğu afiş ve pankartlarla süslenmiş.
Ben, genellikle şanslı olduğumu düşünürüm: Hem 60lı hem de 70li yıllarda öğrenciydim İstanbul’da: Atatürk Eğitim Enstitüsünde ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde.
Arkadaşlarla Maltepe’de buluştuk. Sohbet gırıla. Konusu mu? Eskiyen, ama bizi eskitemeyen yıllar. Yaptıklarımız, yapamadıklarımız; doğrularımız, yanlışlarımız; umutlarımız, hayallerimiz…
1967 de tüm öğrenci derneklerinin katılımıyla gerçekleşen ilk miting: TMTF önderliğindeki Kıbrıs mitingi. Beyazıt’tan Taksim’e kadar yürüyüş, Deniz Gezmiş’in konuşması, Aşık İhsani’nin sazı…
1969 da 6. Filonun tekrar İstanbul’a gelmesiyle yaşanan kanlı Pazar. Daha Taksime bile çıkamadan, Gümüşsuyu Caddesinde polisler tarafında coplanışımız…
1977 yılı 1 Mayısında, hep birlikte katıldığımız ve Taksim’de katledilen 37 can…
Ve yine 1977 yılında, suikast yapılacağı duyumu ve endişesiyle; CHP nin Taksim mitingini yapmaması için Bülent Ecevit’e mektup yazan, zamanın başbakanı Süleyman Demirel’in uyarısından sonra, “Ben yarın Taksim’de olacağım,” diyen Ecevit’in sözlerinden sonra, Taksim meydanını hıncahınç dolduruşumuz…
Ne uğursuz yılmış! Yine 1977 de, Yıldız Mühendislik ve Mimarlık Akademisinde, faşistlerce kalbinden bıçaklanarak katledilen bir arkadaşımız için; Beşiktaş’dan Beyazıt’a kadar yürüyüşümüz ve sonrasında yaptığımız miting…
Az kalsın unutuyordum: 1968 de İstanbul Üniversitesini işgal edişimiz… Deniz Gezmiş’in FKB amfisinde yaptığı konuşma… Aklımda sadece “Milli demokratik devrim…” tümcesi kalmış. Sanıyorum bu eylemden sonra Deniz Gezmiş, hukuk fakültesinden atılmıştı.
Arkadaşlarımızdan birinin, “yarım saat kaldı,” uyarısı üzerine, fırlıyoruz sandalyelerimizden.
Sokaklar insan seli. Genci de var, yaşlısı da. Başı açık olan da var, türbanlı da. Engelliler bile engel dinlemiyor; mitinge katılmak için.
Sokaklarda sloganlar atılıyor: “Faşizme ölüm, halka hürriyet.” “Susma! Sustukça, sıra sana gelecek.” “Hak, hukuk, adalet.” İnim inim inliyor her yer.
Marşlar da söyleniyor zaman zaman: “Sanma, sürmez böyle devran/ yola devam eder kervan…” “Sorarlar bir gün sorarlar/ biter bu dertler acılar/ sararlar bir gün sararlar…” “Bu meydanda cengimiz var/ er olan meydana gelsin…
Büfelerde, yarım litrelik pet şişelerdeki su, tam 5 Lira! Akıl alır gibi değil! Fırsatı, ganimete çevirmiş satıcılar. Utanıyorum!
25 dakikalık yürüyüşten sonra ve 3 ayrı yerde polis denetiminden geçerek ulaşabiliyoruz miting alanına.
Maltepe’deki sahil bandını ben ilk kez görüyorum. O kadar geniş ve o kadar uzun ki! Şaşırdım kaldım! Bu bandı, tüm İstanbul’da yaşayanlar, evet, yanlış duymadınız, 16 milyon kişi zor doldurur! Bu bandın çok küçük bir kısmı miting alanı olarak belirlenmiş. Çeşitli yerlere, sahnede olup biteni yansıtan büyük ekranlar konulmuş. Bu nedenle miting alanı dışında, daha rahat ve de oturarak, sahnedekileri izleyebilmek olanaklı.
Çeşitli yerlere on binlerce pet şişede su, onlarca seyyar tuvalet koyulmuş.
Halk heyecanlı, toplananların çoğu kadın. Zaten ülkemizde de en çok kadınlar ezilip, sömürülmüyor mu?
Miting alanı Atatürk’ün, CHP’nin, Kılıçdaroğlu’nun ve Canan Kaftancıoğlu’nun büyük boy resimleri, bayrakları ve afişleriyle donatılmış.
Nazım Şeyh Bedrettin Destanında: “Ne böyle bir alem görmüşlüğü vardır, ne böyle bir uğultu duymuşluğu var; Deliorman, deli olalı beri,” der. Maltepe de aynen öyle.
Önce, gezi olayları sürecinde yitirdiğimiz canların yakınları tanıtılıyor ve onlar adına bir konuşma dinliyoruz. Arkasından, şu andaki Silivri tutsaklarının yakınları tanıtılıyor ve yoğun sloganlar arasında, onlar adına da bir konuşma yapılıyor.
Parti meclisi üyeleri, grup başkan vekilleri, İstanbul’daki ilçe belediye başkanları ve 11 büyükşehir belediye başkanı ve son olarak da İstanbul il başkanı sahneye gelip halkı selamlıyorlar.
Antalya büyükşehir belediye başkanı Muhittin Böcek rahatsızlığı nedeniyle ve Eskişehir büyükşehir belediye başkanı, sevgili hocamız Yılmaz Büyükerşen de Koronaya yakalandığı için mitinge katılamadı. Her iki başkanımıza da geçmiş olsun diyoruz.
Kılıçdaroğlu ve Canan hanımdan sonra en yoğun alkışı; gezi tutsaklarının yakınları,gezide hayatını kaybedenler,Ekrem İmamoğlu, Mansur yavaş ve CHP grup başkanvekili Engin Altay aldı.
“Geliyor, gelmekte olan,” anonsuyla miting alanına giren kılçdaroğlu ve diğer CHP’li yöneticilerle milletvekilleri halkın arasına karışarak; çeşitli meslek grubu temsilcilerinin (kağıt toplama işçisi, kasap, ev işçisi…) yaptıkları konuşmaları dinliyorlar.
Kılıçdaroğlu konuşmasında özetle:
Ülke elden gidiyor, milli kurtuluş savaşında olduğu gibi birlikte olmalıyız,
İyi olmayı, iyi kalpli olmayı zayıflık gibi gösteriyorlar, asla değişmeyeceğim, neysem, o olacağım,
“Avrupa bizi kıskanıyor” gibi yanıltıcı ve hedef 2023, 2071 gibi afakî söylemlerden kurtulmak için,
Gençlerin yurtdışına kaçışlarının önlenmesi için,
Silivri korkusu olmadan, özgürce konuşabilmek için,
Yoksulluktan kurtulmak ve asgari ücrete muhtaç olmamak için,
5’li çetenin düzenini bozmak için,
Yolsuzluk yapanlardan ve kul hakkı yiyenlerden hesap sormak için;
Bize katılın, dedi.
Konuşma son bulur bulmaz; çeşitli meslek dallarından birçok sanatçı sahneye çıkarak Kılıçdaroğluyla birlikte, “Eşkıya Dünyaya hükümdar olmaz,” şarkısını söyledi.
Ben, daha önceki dönemlerde, diğer partilerce yapılan birçok mitinge tanık oldum: Kamu araçlarıyla ve yevmiye verilerek, insanların zoraki olarak taşındığı mitinglere.
CHP’nin gerçekleştirdiği “Milletin Sesi” mitingine katılanlar, isteyerek ve yol giderlerini de bu ekonomik kriz döneminde, ceplerinden karşılayarak katılmışlardır.
Mutlu ve umutlu ayrıldım mitingden.
Mutlu ayrıldım; çünkü tarihe tanıklık ederek, bu satırları sizlerle paylaşabilme fırsatı yakalamış oldum.
Umutlu ayrıldım; çünkü ikinci yüzyılında cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracağımız düşüncesi, beynimde ve benliğimde iyice pekişti.
Hak, hukuk ve adaleti; hayatın olmazsa olmazı kılacak yeni bir dönemi, inanın, birlikte mutlaka yaratacağız.
Şair Dr. Salim Çelebi
21 Mayıs 2022