Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam147
Toplam Ziyaret796254
Şiir Tanıtım Köşesi


YUNUS GİBİ
Ataol Behramoğlu

Kıran vurdu memleketi
Zalimler hakan olmuştur
Yedikleri yoksul eti
İçtikleri kan olmuştur.

Kula kulluk etmeyenin
Vicdanını satmayanın
Haram lokma yutmayanın
Mekânı zindan olmuştur.

Yalan dolan yazıp çizen
Kudretliye övgü düzen
Dün dinsizim diye gezen
Bugün Müslüman olmuştur.

Emeksiz zengin olanın
Kitapsız bilgin olanın
Sermayesi din olanın
Rehberi şeytan olmuştur.

Haramisi, soyguncusu
Uğursuzu, vurguncusu
Cellat ruhlusu, soysuzu
Bakan, sadrazam olmuştur.

Korkan varsa konuşmaya
Anlam yükleyip susmaya
Gerek kalmadı korkmaya
Çünkü korkulan olmuştur.

Sesime kulak ver gülüm
Tutsaklığa yeğdir ölüm
Nerde varsa böyle zulüm
Çaresi isyan olmuştur.

Ataol Behramoğlu l

Sivil Darbe

ISBN: 9789944612630

Şiirlerle Şenlendik - 22. Bölüm

ŞİİRLERLE ŞENLENDİK - 22. BÖLÜM

"Şiirlerle Şenlendik" adlı yazı dizimizin 22. bölümünü
siz ziyaretçilerimize sunmanın kıvancını yaşıyoruz!
kosektas.net

Şair Dr. Salim ÇELEBİ

24 Nisan 2015, Cuma

Şiirlerle Şenlendik, 22 - Sazlı Köyün Aksakallı (İlerici) Hocası

Kışladaki asker mektup yazar da köyden kışlaya mektup yazılmaz mı? Şair Abdürrahim Karakoç, askerlik nedeniyle gurbete giden arkadaşına, haberler veriyor köyünden “Askere Mektup” adlı şiiriyle. Abdürrahim Karakoç’la aynı dünya görüşüne sahip değilim; fakat bu durum şiirin güzelliğini değiştirmiyor ki!

Bu şiiri 1960’lı yılların sonlarına doğru okuduğumu sanıyorum. Şiir, internette, birçok sitede mevcut. Şiiri ezberlemişim ve şiirin ezberimde kalan şekliyle, internette yazılı olan şekli arasında bir çelişki var. Aklımda ve ezberimde kaldığı kadarıyla, şiirin dördüncü kıtasının üçüncü satırı, “Sazlıköy’ün aksakallı hocası” şeklinde idi; fakat tüm sitelerde bu değiştirilmiş ve “Sazlıköy’ün ilerici hocası” şekline dönüştürülmüş.

Aklımda yanlış kalmış olamaz mı? Olabilir tabii. Her zaman da mümkündür. Fakat şiir, askere gitmesi nedeniyle köyünden uzak kalan bir kişiye; köyde olup biteni, abartılı (mübalağalı) ve şaşkınlık yaratacak şekilde verilen haberlerden oluşmaktadır. Şiir bu bağlamda değerlendirildiğinde; ilerici bir hocanın değil, aksakallı bir hocanın minarede şarap içmesi, köyünden uzak kalan, gurbetteki bir kişide şaşkınlık yaratabilir diye düşünüyorum. (Sahaflarda Abdürrahim Karakoç’un 1964 yılında basılan, “Hasan’a mektuplar” adlı şiir kitabını aradım, bulamadım ve aramaya devam ediyorum.)

          ASKERE MEKTUP

Aziz dostum sen bu ilden gideli
Sekiz mevsim geldi-geçti duydun mu?
Gine kar koymadı baharın yeli
Şeftaliler çiçek açtı duydun mu?

Memiklerin Iraz için Kel Durdu
Sinan oğlu Muharrem'i öldürdü,
Keş Ahmet bayram da namaz kıldırdı
Kerim Ağa köyden göçtü duydun mu?

Çavuşların yumuk gözlü Tahir'i
Kahve yaptı kırk senelik ahırı,
Erkek Fatma Dişi çürük Mahir'i
Güpegündüz aldı kaçtı duydun mu?

Ala-kardır Binboğa'nın yücesi
Asker oldu Halime'nin kocası,
Sazlıköy'ün aksakallı (ilerici) hocası
Minarede şarap içti duydun mu?

Dikkat eyle anlam çıkar sözümden
Bir hızarcı geldi Mercanözü'nden,
İpsiz Mustafa'nın tek boynuzundan
On altı çift tahta biçti duydun mu?

Kenan'ların sarı saçlı Reşad'ı
On çocuğun anasını boşadı,
Sultan serbest kaldı, sarhoş yaşadı
Hürriyeti yeni seçti duydun mu?

On iki gün önce yaptık bir seçim
Tekgöz murdar öldü partisi için,
Nasreddin Hoca'nın dediği biçim
Dünyayı yanlışsız ölçtü duydun mu?

Daha bunlar bildiğimin yarısı
Gelecek mektuba kalsın gerisi,
Bu yıl Karakoç'un gönül arısı
Çiçekten çiçeğe uçtu duydun mu?



Yorumlar - Yorum Yaz
Kitap Tanıtım Köşesi


UYGARLIK TARİHİ

Server Tanilli

Türkiye’de ortaöğretimin, özellikle de liselerin, 1950’lerle beraber gelip girdiği ve bugün de süren bir çıkmazı şudur: Tarih, felsefe, sosyoloji, edebiyat ve sanat gibi kültürün temel konularında, gençlere -hemen hemen- hiçbir şey verilmiyor; öğrencilerin kafalarına yalan yanlış, abuk subuk, ipe sapa gelmez birtakım şeyler tıkıştırılıyor.

Egemen sınıfların bir oyunudur bu!

Amaç da ne yapıp edip gençlerin uyanmasını engellemektir.

İşler öylesine tezgahlanıyor ki, daha liseden başlayarak gençlerin gözlerinin önüne bir “duman perdesi” çekiliyor; içinde yaşadıkları çağa ve topluma yabancılaştırılıyor.

Liselerden üniversite ya da yüksekokullara bu durumda gelen öğrencilerle bir “kültürel diyalog” kurabiliyor ve bir “kör dövüşü” dür gidiyor. Bu kitap, işte bu oyunu bozmak için yazıldı. Söyleyeceklerini de, bir “uygarlık tarihi” nin zemininde ve “çağdaş tarih” in çerçevesi içinde söylüyor.

Tek kelimeyle çağını tanıtarak.

Kültür; çağını tanıtıp bilinçlendirmiyorsa, laf yığınıdır.

Başta gençlere seslense de, temel kültüre meraklı herkesin öğreneceği çok şey var bu kitaptan. Okuyun göreceksiniz…


ISBN 6054183623