Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam85
Toplam Ziyaret762244
Norman Rockwell

Bir spor olayı, bir tartışma, zorlu bir çalışma, bir çeşit gevezelik, Norman Rockwell'in işlemiş  olduğu, resimlerine yansıtmış olduğu kimi konular, ancak uyum yıllarında ABD'li polis memurlarının himayesinde okula giden bir kız çocuğunu konu edinen “Hepimizin Yaşadığı Sorun” adlı çalışması, belki de en dikkate değer olanı.

Üretken ve yetenekli bir illüstratör olan Norman Rockwell, 20. yüzyılın ortalarında Amerika'nın en popüler sanatçısıymış ve haftalık The Saturday Evening Post dergisi için üç yüzün üzerinde kapak resmi çizmiş. 

Tarzı abartılı bir gerçekçilik olan Rockwell’in resimleri, gerçek gibi görünen insanlar, sadece bir miktar karikatür içeriyor. Rockwell zamanla, Saturday Evening Post'un okuyucu kitlesinin ilgisini çeken hikayeler ve karakterler konusunda uzmanlaşmış: Beyaz, Orta Sınıf Amerika, Yaramaz Çocuklar, Vızıltılar ve At Kuyruklular, Yakışıklı Kocalar ve Pembe Yanaklı Eşler, Nazik ve Kibar Büyükler, Sevimli Köpekler ve daha niceleri,  kimi zaman belirli bir anın hemen öncesinde, kimi zaman da  hemen sonrasında yakalanmışlar Rockwell’in fırçasına.

Resime konu olan Ruby Bridges, 1954 yılında doğmuş; aynı yıl yüksek mahkeme, aldığı bir kararla, o yıllarda okullarda yapılan ayrımcılığın anayasaya aykırı olduğunu ilan etmiş. Ancak, Ruby Bridges anaokuluna başladığı yıllarda, birçok okul yüksek mahkemenin aldığı karara uymamış. Ruby'nin ebeveynleri, New Orleans'taki okullarda yapılan ayrımcılığa karşı çıkmışlar, fakat bunun bedelini çok ağır ödemişler: Babası işini kaybetmiş, çiftçilikle uğraşan büyükannesi ile büyükbabası topraklarından ayrılmak zorunda kalmış. 

Evli ve dört çocuk annesi olan bayan Bridges Hall, New Orleans'ta, demokratik değerleri; hoşgörüyü, saygıyı ve tüm farklılıkların uyum içinde yaşamalarını teşvik etmek amacıyla, “Ruby Bridges Vakfı”nı kurmuş. Barack Obama, okullarda ayrımcılığa karşı başlatılan mücadelenin 50. yıldönümünde, Norman Rockwell Müzesi’ni Ruby Bridges Hall ile birlikte gezmiş ve o tablonun önüne geldiklerinde: "Eğer siz olmasaydınız, ben bugün başkanlık koltuğunda oturmayabilirdim!” demiş.

Ruby'nin okula yürüyüşü, Amerika’daki iç savaşa kadar uzanan bir tarihin parçası olmuş. Abraham Lincoln'ün özgürlük bildirgesine ve ABD anayasasında köleliği kaldıran bir değişikliğin kabul edilmesine rağmen, Afrika kökenli Amerikalılar hiçbir zaman tam anlamıyla özgür olamamışlar. 1800'lerin sonlarına gelindiğinde ise, güney eyaletlerde yürürlükte olan "Jim Crow Yasaları", siyah tenlilerin kütüphaneler, okullar, toplu taşıma araçları ve yüzme havuzları gibi herkese açık sosyal tesisleri beyaz tenlilerle paylaşmalarını engellemiş..

Bilgi: Bu sütuna aktarılan bilgiler, "The Saturday Evening Post" adlı haftalık bir derginin Internet sayfasından edinilmişlerdir! 

kosektas.net, Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası

Kapadokya ve Güvercinler

KAPADOKYA VE GÜVERCİNLER


Charles Texier gibi, Paul Lucas gibi, Kapadokya’da yüzyıllar önce

incelemelerde bulunmuş doğa tutkunları, yaptıkları

çalışmalarla, Kapadokya’daki güvercin ve

güvercinliklere dikkat çekmişler!
kosektas.net

Hüseyin SEYFİ 

28 Şubat 2014, Cuma

Güvercinler kutup bölgeleri dışında dünyanın her tarafında yaşayabilen bir kuş türü. Seksen kadar çeşidi biliniyor.

Güvercin türleri, rengine, biçimine, uçuşuna ve yaşadığı ortama göre değişiyor: Cüce güvercin, gök güvercin, yabani güvercin, benekli güvercin, kaya güvercini, süs güvercini, takla güvecini, beyaz güvercin, ev güvercini gibi. Bir güvercin, saatte 50 ile 200 km hızla uçabiliyor.

Güvercin sözcüğünün, Moğolca kügercin sözcüğünden dilimize girdiği söyleniyor. Güvercinlerin boyunları mavi, yeşil, pembe renklerden biri veya daha fazlası ile kaplı olduğundan dalgalar halinde yanar döner şeklinde görünür. Güvercinin hiperaktif hareketleri çocuksu, bakışları da saf ve masum. Kim bilir belki de saf ve masum görünümünden dolayı kutsal inançlar onu sahipleniyorlar.

Güvercini dinler, insanlara kardeşçe yaşama duygusunu, barışı ve gönül sevincini taşıyan ve bunu dağıtan kuş olarak görürler. Tasavvuf, güvercini, gönülden gönüle haber ulaştıran, Tanrı ile ermişler arasında aracılık eden bir canlı, suç ve yanlıştan arınmış, gök katlarının her basamağında yeri olan kutsal bir varlık.olarak düşler.

Hıristiyanlık dininde, kutsal ruh olarak benimsenen güvercin, İslam dininde ise güvercin, yine her türlü günah ve suçtan uzak, suçsuz bir yaratıktır. İnanışlara göre, suçsuz, günahsız ölen insanların ruhu güvercin kılığına girer, sevdikleri insanların çevresinde dolaşır. Bu inanç, Osmanlı’da yaygın olduğundan özel olarak, cami, mescit, medrese, kale üstlerine hücreler şeklinde güvercin yuvaları yapılırdı.

Tevrat’a göre, Büyük Tufan zamanında Nuh Peygamber, fırtınanın bitip bitmediğini anlamak için gemiden dışarı güvercin salar. Bir süre sonra uçuşunu tamamlayan güvercin, ağzında bir zeytin dalı ile gemiye geri dönünce fırtınanın dindiği anlaşılır. Bu öyküden ötürü zeytin dalı barışı, güvercin barış elçisini simgeler. “Zeytin dalı uzattık, güvercin uçurduk” sözü politik arenalarda sık sık işitilir.

Kısas-ı Enbiya’da, Hazreti Muhammed’in İslam dinini yaymaya başladığı sıralarda, saklandığı Hıra Dağındaki mağarada, bir mucize gerçekleşmiş, örümcek, ağını örerken, güvercin de hemen bir yuva yapmış ve yumurta yumurtlamıştır. Böylece, mağaraya çoktandır ayak basan kimsenin olmadığı izlenimi verilmiş ve Peygamber Hz. Muhammed düşmanlarına güvercin ve örümcek marifetiyle görünmemiştir.

Yine 13. yüzyılda yaşamış Hacıbektaş-ı Veli, efsaneye göre keramet göstermiş, güvercin olup uçmuş. Bu yüzden Hacıbektaş- Veli, resimlerde elinde güvercin ile tasvir edilir. Hacıbektaş’ta Çilehane denilen mevkide kaya üstünde görülen kuş izinin güvercin izi olduğuna inanılır.

16. yüzyılda yaşadığı bilinen ünlü ozan Pir Sultan’ın da bu konuda bir dörtlüğü şöyle;
Güvercin donunda dalına konsam Arayıp eksiği özünde bulsam Çevrilip yoluna kurbanın olsam Yetiş Allah, ya Muhammed, ya Ali.

Kapadokya’da güvercin niçin çoktur?

Güvercin eskiden beri insanlarca beslenir, sevilir. Güvercin insanlara en yakın kuşlardan biri. Tutsaklığı köleliği sevmez. Bu yüzden de kafes kuşu olmamıştır.

Kapadokya dinler merkeziydi. Çok Tanrılı dinler, Zerdüşt, Budizm etkileri, Hıristiyanlık ve İslam.

Kapadokya gizemli ve büyülü ortamı içinde dinlerin mekanı olmuştur.

Kapadokya’da yaşayan insanlar, kendi içlerine, kendi özlerine dönerek, din ile daha bir yoğunlaşmışlar, daha bir iç içe olmuşlardır. Arazi yapısının farklılığı ve rengi insan iç dünyasını büyülerken, güvercinler de bu duruma ayrı bir gizem katmıştır.

Güvercin gübresinin Kapadokya asmalarına, patateslerine ve bahçe çiçeklerine kullanıldığı, ürün verimini, kalitesini artırdığının bölge halkı tarafından iyi bilinmesi nedeni ile güvercin bu gün de besleniyor.

Güvercinler, iyi bakıldığında ve korunduğunda çabuk çoğalma özelliğine sahiptirler. Kapadokya bölgesinin yüksek kayalarla kaplı olması, kalabalık ve gürültüden uzak kayalık vadilerin bulunması, güvercinlerin yaşamasına uygun alanlar olarak kalmasına neden olmuştur.

Sırtında hırkası, elinde bastonu ile ak sakallı keşişler, dervişler inzivaya çekildiklerinde, bulundukları mağaranın kapısından güvercinleri seyrederken, güvercinin kutsallığı ile bütünleştiklerini ve daha mutlu oldukları tahmin etmek zor değil.


Yorumlar - Yorum Yaz
Teyyareler Köye İndi


Hüseyin Seyfi

Unutulmaya yüz tutmuş konuları, berrak bir dille yazıya yansıtarak, Internet ortamında manşetleştiren öğretmen Hüseyin Seyfi'ye çok teşekkür ederiz!
kosektas.net

Köyde kiremitli derme çatma üç binadan biri okul, biri sağlık- ebe evi, buna, köylü ‘ebe damı’ diyordu. Diğer kiremitli ev ise askerlik görevini yaparken gözlerini kaybeden Omar Emmi’ye devlet tarafından yaptırılmıştı. Bunlara bir de çinko kubbeli camiyi sayarsak biraz modern görünümlü dört bina. Bu modern görünümlü dört binadan dolayı köye iki uçak indiğine tanık olmuştuk.

Islak bir mart ayında dört kızdan sonra Doyduk Teyze’nin üçüz doğurduğu seneydi. Mahallede yedi sekiz yaşlarında birkaç çocuk bebekleri merak edip, Doyduk Teyze’nin evine bebekleri görmeye gitmiştik.

Bebeklere sevgi ile bakarken dışarda şiddetli bir gürültü işittik. Ara sıra köye gelen motorlu araçların gürültüsüne koşan biz çocuklar, bebekleri beşiklerinde bırakıp dışarı fırladık. Toprak evlerin tepeleri bir anda insanlarla dolmuştu. Gökyüzünde iki uçak alçaktan uçuyor köy üzerinde sanki şov yapıyordu.

İnsanlar uçaklara el sallıyor, şapkası olan yetişkin erkekler şapkalarını ellerine almışlar uçakları selamlıyorlardı. Bir iki kişi de bayrak gösteriyordu. Uçaklar gökyüzünde üç beş kilometre kadar uzaklaşıyor, tam ayrılacaklar sanıldığı anda geri dönüyorlar alçaktan köy üzerinde uçuyorlardı. Sonunda bu kadar kalabalığın merakını ve selamlayışını kıramadı uçaklar ve arka arkaya iki kuş gibi harman yerine indiler. O zamana kadar değil uçak, doğru dürüst makinalı araç bile görememiş çocuklar ve köylüler karşıya, harman yerine hücum ettiler. Uçaktan birer pilot inerek köylüleri, köylüler de onları karşıladı.

Çok geçmeden uçakların iniş nedenleri anlaşılmıştı. Köyü Hacıbektaş sanmışlar geçerken Hacıbektaş Veli Türbesini ziyaret etmek istemişlerdi. Ebe evinin iki bayrağı sağlık ocağı, caminin minaresiz kubbesi Hacıbektaş Veli Türbesi görüntüsü vermiş pilotlar köye inmişlerdi. Taşıt olarak sadece at arabalarının kullanıldığı bir zamanda, tüm köylü ilk ve son kez köye inen tayyare görmüşlerdi.

Hüseyin Seyfi


Gerçekte bu bahçe eteğinde çiçeği olan herkese açıktır. Çiçeği bu bahçeye dikmek için; çiçeğin sağlam, sağlıklı ve kaliteli olması, çiçeğin güzel kokması gerekmektedir.

Hem bir bütün olarak hepimizin, hem de ayrı ayrı her birimizin olan bu bahçeyi çiçeklerinizden mahrum bırakmayın! kosektas.net, Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası