Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam7
Toplam Ziyaret800439
Sentetik İnsan


Ray Kurzweil
Biyolojik Olmayan İnsan

Ray Kurzweil, birkaç on yıl içinde bugünkünden bir milyar kat daha zeki olacağımızı düşünüyor. 

Türümüz genetik mirasının zincirlerini kırıp akıl almaz zekâ, maddi ilerleme ve uzun ömür seviyelerine ulaşırken, insan olmanın doğası hem zenginleşiyor hem de sorgulanıyor. Bu "paradigma değişiminin" hızı her on yılda bir iki katına çıkıyor, bu nedenle 21. yüzyıl, günümüz hızıyla yirmi bin yıllık bir ilerlemeye tanık olacak. Hesaplama, iletişim, biyolojik teknolojiler (örneğin DNA dizilimi), beyin taraması, insan beynine dair bilgiler ve genel olarak insan bilgisi, her yıl performans, kapasite ve bant genişliği bakımından genellikle iki katına çıkarak daha da hızlı bir ivme kazanıyor. Üç boyutlu moleküler hesaplama, 2030 yılından çok önce insan seviyesinde yapay zeka için gerekli donanımı sağlayacak. Daha önemli yazılım içgörüleri ise kısmen, çoktan başlamış bir süreç olan insan beyninin tersine mühendisliğinden elde edilecek. Bu değişimlerin toplumsal ve felsefi sonuçları derin olacak ve yarattıkları tehditler önemli olacak; ancak eninde sonunda makinelerimizle birleşeceğiz, sonsuza kadar yaşayacağız ve bir milyar kat daha zeki olacağız. Tüm bunlar önümüzdeki üç ila dört on yıl içinde gerçekleşecek.

Ray Kurzweil l Biyolojik Olmayan İnsan Sandığınızdan Daha Yakın

Bu sütünlara aktarılan bilgiler kısmen Encyclopædia Britannica kaynaklıdır!

kosektas.net, Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası

Hastamın Öğretmeni -6- Bin Dokuz Yüz Yirmi Üç Gibi Kadın

Hastamın Öğretmeni

6 -“BİN DOKUZ YÜZ YİRMİ ÜÇ GİBİ KADIN”

1909 Yılında Girit’te doğan Nahit Hanım, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünü bitirir. Felsefeyi bitirir bitirmesine de okullarda daha çok edebiyat öğretmenine ihtiyaç olduğu için, zaman zaman edebiyat öğretmenliği yapmak zorunda kalır.

Ankara Kız Lisesinde öğretmenken, bir baloda, dönemin Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri’nin dans etme teklifini reddettiği için, Edirne Kız lisesine sürgün edilir.

Nahit Hanım, Atatürk’le 3 kez dans etme onuruna erişmiş bir kadındır.

Öğretmenken Ankara’da ve daha sonra da vefat edene dek İstanbul’da, başta edebiyatçılar olmak üzere aydınları evinde buluşturan bir yüce çınardır Nahit hanım. “Edebiyat Tapınağı” denirmiş, Cuma geceleri edebiyatçıları bir araya getiren evine.

93 yıllık yaşamına, pek çok şairle yaşadığı aşkı sığdırmış: Cahit Sıtkı Tarancı, Sabahattin Ali, Necip Fazıl Kısakürek, Can Yücel, Edip Cansever ve diğerleri... Fakat o, tek bir kişiye olan ölümsüz sevgisinden söz ediyor. “Cebi delikti ama insandı,” diye nitelediği Orhan Veliden.

1950’li yıllarda, Yaşar Kemal cezaevinden çıktıktan sonra Adana’dan Ankara’ya gelir, Abidin Dino’yu aramaktadır. Sora sora, Abidin Dino’nun nerde olduğunu ancak Nahit Hanımın bilebileceğini öğrenir ve adresini  bularak basar evin ziline. Kapıyı Nahit Hanımın annesi açar. Karşısında, saçı başı dağınık, poturu tozlu pejmürde bir adam görünce, “Nahit gel,” diye şaşkınca bağırır. “Bu haydut seni soruyor. Abidin’i arıyormuş!”

Nahit Hanım kim mi?
Bu soru her sorulduğunda, kendisi şu yanıtı verir: “Beni, bilen bilir. Nahit Hanım dersin, o kadar...”

Nahit Hanım için,“Kendisi zamanı, her evrede her kişide şimdiki zaman olarak yaşamıştır. Dostlukla belirtilmemiş aşkı aşk saymaz. Onun için herkesin yeri ayrıdır,” diyor Cemal Süreyya ve Nahit Hanımı, Cumhuriyet döneminin küçük burjuva duyarlılığının anası olarak tanımlıyor. Evini dostlarına daima açık tutan Nahit Hanımın evi, kültür ortamlarına ev sahipliği yapıyor yıllarca. Cemal Süreyya onun için, “Cumhuriyet gibi kadın veya bin dokuz yüz yirmi üç gibi kadın” nitelemelerinde bulunuyor.

Nahit Hanım, “Hayranım çok yoktu, çok ahbabım vardı,” diyor yapılan bir röportajda. “Evet, herkesin kapısına anıttan çiçek çalıp koymazlar ama... Beni seviyorlardı işte... Zafer anıtından hepsi çiçek çalıp getiriyordu. Bugün Yenişehir’de büyük bir sinema var ya, orası o zaman evdi, ben de orada oturuyorum. Karşısında da, askerlerin olduğu yerde kocaman bir anıt var. Anıta koyulmuş çelenkleri birileri almışlar benim kapımın önüne yığmışlar. Anıta konmuş iki bacaklı çelenkler benim kapımda! Düşünün. Suç sahibi ben oluyorum.”
 
 

            
 
 

Yorumlar - Yorum Yaz
Bilinçsiz Geleceğimiz


Yuval Noah Harari
Bilinçsiz Geleceğimiz
Our-Nonconscious-Future

Önümüzdeki bir iki yüzyıl içinde, biz insanlar kendimizi tanrılara dönüştürüp yaşamın evriminin en temel prensiplerini değiştireceğiz. Geleneksel mitolojiler Tanrıları, yaşamı kendi isteklerine göre tasarlayıp yaratabilen güçlü varlıklar olarak tasvir ediyordu. Biz insanlar ise, önümüzdeki en geç iki yüzyıl içinde muhtemelen çeşitli yaşam formlarını kendi isteklerimize göre nasıl tasarlayıp üreteceğimizi öğreneceğiz. Yeni tür organik varlıklar yaratmak için biyomühendisliği kullanacağız; doğrudan beyin-bilgisayar arayüzlerini kullanarak cyborglar (Cybernetic Organism: organik ve inorganik parçaları birleştiren varlıklar) yaratacağız; ve makine öğrenimi ve yapay zekâ alanındaki gelişmeler, tamamen inorganik varlıkların yaratılmasını bile harekete geçirmemize olanak tanıyabilecek. Geleceğin ekonomisinin ana ürünleri yiyecek, tekstil ve araçlar değil, bedenler, beyinler ve zihinler olacak.

Biyolojideki en büyük devrimin eşiğindeyiz. Homo Sapiens (insanın biyolojik adı)'in sonuna hazır olun.

Biyolojik neokorteksimizi (neokorteks: Memeli beyninin bir parçası) buluttaki sentetik bir neokortekse bağlayacağız. Bu, kılcal damarlar yoluyla beyne giren ve neokorteks modüllerimizle bulut arasında, tıpkı bugün akıllı telefonunuzun bulutla kablosuz iletişim kurması gibi kablosuz iletişim sağlayan tıbbi nano-robotlar (nano robot: tıbbi teşhis ve tedavi için üretilmiş robotlar) kullanılarak gerçekleştirilecek. Tıpkı bugün akıllı telefonunuzun buluttaki birçok bilgisayara bağlanarak yeteneklerini artırdığı gibi, biz de neokorteksimiz için aynı şeyi yapacağız.

Bu, 2030'lar ve 2040'lar senaryosu. O zaman düşüncemiz, buluttaki biyolojik ve biyolojik olmayan düşüncenin bir karışımı haline gelecek. Sonuç olarak, daha akıllı, daha müzikal, daha komik olacağız. Ancak buluta doğru ilerledikçe ve bulut daha güçlü hale geldikçe düşüncemiz giderek daha fazla biyolojik olmayan hale gelecek.

Yuval Noah Harari l Yuval Noah Harari l Bilinçsiz Geleceğimiz

Bu sütünlara aktarılan bilgiler kısmen Encyclopædia Britannica kaynaklıdır!

kosektas.net, Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası