Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam15
Toplam Ziyaret803370
Film Tanıtım Köşesi


KARA KAFA
(Schwarzkopf)

Yönetmen
Korhan Yurtsever

Oyuncular
Betül Aşçıoğlu l Savaş Yurttaş l Cüneyt Kaymak l Özlem Güler l Macit Flordun l Gülsen Tuncer l Ercan Demirel l Bülent Oran l
Wolfgang Esch l Bahri Ateş

Türk yönetmen Korhan Yurtsever tarafından 1980 yılında tamamlanan Kara Kafa (Almanca: Schwarzkopf), Türk işçilerinin Almanya'ya göçünü konu ediniyor; yalnızlık, siyasi direniş, sendikal örgütlenme ve feminist hareketin hikâyesini anlatıyor. Film, 1980 yılında gösterime sunulduğunda, Türkiye'deki sansür kurulu tarafından "dost ülke Almanya'nın onuruna hakaret ediyor" gerekçesiyle yasaklanır. Yönetmen Korhan Yurtsever, filmin yasaklanmasından hemen sonra Almanya'ya sürgüne gider.

Filmin Konusu: Almanya’da bir metal işletmesinde çalışan Cafer, daha iyi bir yaşam sürme umuduyla, eşi Hacer ile çocuklarını Almanya'ya götürür. Hamile eşi Hacer, bir iş bulur ve çalışmaya başlar, ancak hemen ardından doğum yapar. İşte bundan sonra, hem aile içinde hem de aile dışında sorunlar başlar. Hacer de, Cafer de çalıştığı için, yeni doğan çocuklarının bakımı sorun olur. Çocuğun bakımını sağlamak için, oğul ve kızlarını, Türkiye’ye gönderiyoruz gerekçesiyle, okuldan alırlar, eve kapatırlar. Oğulları genellikle yalnızdır, zamanının büyük bir bölümünü kentte yalnız dolaşarak geçirir. Kızları, yeni doğan kardeşine bakmak için evde kalmak zorunda kalır. Cafer için önemli olan, çocuklarının eğitimi değil, çocuk parasının ödenmesidir.

Çok bir zaman geçmeden Cafer işsiz kalır, zamanın büyük bölümünü kahvehanelerde kumar oynayarak geçirir. Hacer, hem çalışır hem de dernek, sendika çalışmalarında, kadın örgütlerinde aktif rol alır. Hacer ayrıca, çevresinin de etkisiyle, fiziksel ve zihinsel bir dönüşüm geçirir.

Filmin asıl negatifleri 2022 yılında şaşırtıcı bir şekilde yeniden keşfedilip restore edilir. Bu sayede bu tarihi belgeyi sinemaseverlere sunma olanağı doğar.

Kara Kafa (Schwarzkopf) l 1979 l 82 dakika.

Filmi izlemek için buraya tıklayın.

kosektas.net, Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası

Endişe Simyası

Tartışma kaldırmaz bir gerçek: Yaşadığımız çağ, endişe, korku, kafa karışıklığı, kutuplaşma, kurum ve kuruluşlara yönelik güvensizlik çağıdır! 

Bilgi tarafından boğulmuş, ancak bilgelikten yoksun bir dünyada, öteleme ve ayrıştırma belirleyici duygu haline geldi. Despot ülke idarecilerinin sahte vaatleri, yarattıkları içi boş kahramanlıklar, korku ve algılar, sıradan insanları milliyetçiliğe, sorumluluk ve sorgulama bilinci olan insanları da, siyasi faillik endişesi içinde, çaresizliğe itti!

Sosyal medya kullanıcıları, dijital teknolojilerin yaygınlaşması sayesinde, hem seyirci hem de matador oldular, sosyal medya platformları ise, yaşadığımız yüzyılın dijital arenası haline geldiler. Öyle ki o dijital arenalarda, neredeyse her saniye, küçük ve büyük, yerel ve evrensel, yeni bir kavga sahneleniyor, rakipler, kimi zaman değişim eğilimi gösterseler de, nefret ile güvensizliğin dili sabit kalıyor!

Oysa yaklaşık yarım asır önce dünyaya iyimserlik hakimdi! Geleceği tasavvur edebileceğine inanılan çoğu vizyonerler ve kanaat önderleri, insanlığın sadece tek yöne, iyiye doğru ilerleyeceğini söylüyorlardı: Temel varsayım, yarının bugünden daha demokratik, daha hoşgörülü, daha kapsayıcı, daha eşitlikçi olacağı yönündeydi.

Hatta o yılların vizyonerlerinin ve kanaat önderlerinin iyimserlikleri sınır bile tanımıyordu: Ne zaman uluslararası kitap fuarlarına, kültürel festivallere katılsalar, bilginin en değerli hazine olduğunu anlatıyor, daha iyi bir gelecek inşa edebilmek için ihtiyaç olan tek şeyin bilgi olduğunu, insanların doğru siyasi seçimleri, sahip oldukları bilgi sayesinde bilinçli bir şekilde yaparak, despot ülke yöneticilerini devireceklerini ve böylece ihtiyaç duyulan sosyal değişimin gerçekleşeceğini söylüyorlardı.

Ancak gelin görün ki Internet’in, dolayısıyla da dijital platformların yayılması, her ne kadar demokratik idealleri dünyanın en ücra köşelerine taşımış olsa da, Ortaçağ’da bırakılmış ülke yurttaşlarının, kafalarına atılmış hırt düğümü çözerek, çağdaş bir raddeye ulaşmaları henüz olası gibi görünmüyor.

Gözardı edilemez tüm bu olumsuzluklara rağmen, 2025 yılının dünyamıza barış ve huzur getirmesini umut ediyoruz!

kosektas.net, Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası,

15 Aralık 2024

  
1570 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Şiir Tanıtım Köşesi

Şiirler, başarılı olduklarında,
baş döndürücü bir kısalıkta,
kayıt altına alınamayan,
sınır çizilemeyen, bitmek
bilmeyen hikayeler anlatırlar. 

kosektas.net, Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası

Salkım söğütler
altında koyulaşırdı sohbetler.
Politika, gaile, din; vergi, savaş, kıtlık;
gurbet, sıla, yoksulluk
ve bir de askerlik anıları
süslerdi anlatılanları.
Gocunulmazdı,
açıktı eleştiri
ve kahpe feleğe intizar vardı içinde.

Suspus olunur
çıt çıkmazdı ajans vakti.
Tefe koyulur,
safça
ve insafsızca
suçlanırdı halktan olmayan parti:
Oy vermiş,
alay edilen
birkaç tövbekâr vardı içinde.

Cepte taşınırdı kanıtlar:
Hayat Mecmuası, Akbaba;
Ferhat’tan Şirine,
Keremden Aslıya
yakılan ağıtlar
okunurdu defalarca.
Sevdiğine kavuşamayan yâr vardı içinde.

İşin en kötüsü,
pelesenk olmuştu dillerde
kalkınmasın köylü diye
kapatılan Hasanoğlan Köy Enstitüsü.
Seferberlik, jandarma,
halkın belini büken
bir de tahsildar vardı içinde.

Bazen berrak bazen çamurlu
çağıldardı dereden akan sular.
Ağzından bal damlayan
Ali Emmiler, Hasan Ağalar;
Çanakkale Gazisi
birisi topal,
nur yüzlü dört ihtiyar vardı içinde.

Şair Dr. Salim ÇELEBİ

Bilgi: İlk kez 29/11/2014 tarihinde yayınlanmış bir şiirdir!