Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam2
Toplam Ziyaret805463
Film Tanıtım Köşesi


KARA KAFA
(Schwarzkopf)

Yönetmen
Korhan Yurtsever

Oyuncular
Betül Aşçıoğlu l Savaş Yurttaş l Cüneyt Kaymak l Özlem Güler l Macit Flordun l Gülsen Tuncer l Ercan Demirel l Bülent Oran l
Wolfgang Esch l Bahri Ateş

Türk yönetmen Korhan Yurtsever tarafından 1980 yılında tamamlanan Kara Kafa (Almanca: Schwarzkopf), Türk işçilerinin Almanya'ya göçünü konu ediniyor; yalnızlık, siyasi direniş, sendikal örgütlenme ve feminist hareketin hikâyesini anlatıyor. Film, 1980 yılında gösterime sunulduğunda, Türkiye'deki sansür kurulu tarafından "dost ülke Almanya'nın onuruna hakaret ediyor" gerekçesiyle yasaklanır. Yönetmen Korhan Yurtsever, filmin yasaklanmasından hemen sonra Almanya'ya sürgüne gider.

Filmin Konusu: Almanya’da bir metal işletmesinde çalışan Cafer, daha iyi bir yaşam sürme umuduyla, eşi Hacer ile çocuklarını Almanya'ya götürür. Hamile eşi Hacer, bir iş bulur ve çalışmaya başlar, ancak hemen ardından doğum yapar. İşte bundan sonra, hem aile içinde hem de aile dışında sorunlar başlar. Hacer de, Cafer de çalıştığı için, yeni doğan çocuklarının bakımı sorun olur. Çocuğun bakımını sağlamak için, oğul ve kızlarını, Türkiye’ye gönderiyoruz gerekçesiyle, okuldan alırlar, eve kapatırlar. Oğulları genellikle yalnızdır, zamanının büyük bir bölümünü kentte yalnız dolaşarak geçirir. Kızları, yeni doğan kardeşine bakmak için evde kalmak zorunda kalır. Cafer için önemli olan, çocuklarının eğitimi değil, çocuk parasının ödenmesidir.

Çok bir zaman geçmeden Cafer işsiz kalır, zamanın büyük bölümünü kahvehanelerde kumar oynayarak geçirir. Hacer, hem çalışır hem de dernek, sendika çalışmalarında, kadın örgütlerinde aktif rol alır. Hacer ayrıca, çevresinin de etkisiyle, fiziksel ve zihinsel bir dönüşüm geçirir.

Filmin asıl negatifleri 2022 yılında şaşırtıcı bir şekilde yeniden keşfedilip restore edilir. Bu sayede bu tarihi belgeyi sinemaseverlere sunma olanağı doğar.

Kara Kafa (Schwarzkopf) l 1979 l 82 dakika.

Filmi izlemek için buraya tıklayın.

kosektas.net, Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası

ŞİİR, TÜRKÜ VE MANİLERİMİZ

KÖŞEKTAŞ

 Şair Yazar Dr. Nedim UÇAR

"Yazdınız mı sonsuzluğun şiirini yazacaksınız;
Sivri'ye, Bali Tepesi'ne ulaşırcasına...
Yazdınız mı hasretliğin şiirini yazacaksınız;
Köşektaş ve yöresini anlatırcasına..."
kosektas.net


Uzun yıllar ayrı ve uzak kalmış olmasına rağmen, bir zamanlar doğup büyüdüğü yöresine olan sevgi bağını koparmamış olan Köşektaşlı şair Nedim Uçar’ın, Köşektaş’ı en tepelere yükselten “Köşektaş” adlı bu şiirini siz ziyaretçilerimize sunmaktan sevinç duyarız! kosektas.net


Gün doğar Kaçkaç’ın sisli başından,
Ilgıt ılgıt eser yelin Köşektaş.
Bozdağ sıyrılırken boran kışından,
Baş çataktan iner selin Köşektaş.

Kıbleyi gösterir Kartal Kayası,
Suvalgın Vadisi elin ayası,
Çanarhaç Tepesi kına boyası,
Afırtlık duvaklı gelin Köşektaş.

Sivri’ye el eder, Bâli Tepesi,
Ak toprağı saklar doğu cepesi,
Yaylada çiçekler gelin küpesi,
Burcu burcu kokar gülün Köşektaş.

Körçeşme’nin suyu buz gibi akar,
Güzeller su taşır, seyrana çıkar,
Ortaçeşme mahzun Fadik’e bakar,
Göllüpınar dertli gölün Köşektaş.

Üçkuyu Köprüsü hasreti bağlar,
Yalınız mezarda bir garip ağlar,
Harap kalmış eski asmalı bağlar,
Hüzünü anlatır dilin Köşektaş.

Sarı bir denizdir buğday başağı,
Rüzgârda salınır köyden aşağı,
Yaylayı sarınca ebemkuşağı,
Taze sürgün verir dalın Köşektaş.

Dört mevsimde dere, tepe süslenir,
Ağaçlarda yavru kuşlar seslenir,
Otlaklarda koyun, kuzu beslenir,
Bereket dağıtır elin Köşektaş.

Tanıyanlar seni gözden sakınır,
Hasret kalan uzak diye yakınır,
İlk kervandan beri adın okunur,
Çağlara uzanır yolun Köşektaş. 


Şair Nedim der ki; sevenin çoktur,
Öğretmen, gurbetçi, avukat, doktor,
Uygarlıktan yana üstüne yoktur,
Gün gelir doğrulur belin Köşektaş.


 




0 Yorum - Yorum Yaz
Şiir Tanıtım Köşesi

Şiirler, başarılı olduklarında,
baş döndürücü bir kısalıkta,
kayıt altına alınamayan,
sınır çizilemeyen, bitmek
bilmeyen hikayeler anlatırlar. 

kosektas.net, Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası

Salkım söğütler
altında koyulaşırdı sohbetler.
Politika, gaile, din; vergi, savaş, kıtlık;
gurbet, sıla, yoksulluk
ve bir de askerlik anıları
süslerdi anlatılanları.
Gocunulmazdı,
açıktı eleştiri
ve kahpe feleğe intizar vardı içinde.

Suspus olunur
çıt çıkmazdı ajans vakti.
Tefe koyulur,
safça
ve insafsızca
suçlanırdı halktan olmayan parti:
Oy vermiş,
alay edilen
birkaç tövbekâr vardı içinde.

Cepte taşınırdı kanıtlar:
Hayat Mecmuası, Akbaba;
Ferhat’tan Şirine,
Keremden Aslıya
yakılan ağıtlar
okunurdu defalarca.
Sevdiğine kavuşamayan yâr vardı içinde.

İşin en kötüsü,
pelesenk olmuştu dillerde
kalkınmasın köylü diye
kapatılan Hasanoğlan Köy Enstitüsü.
Seferberlik, jandarma,
halkın belini büken
bir de tahsildar vardı içinde.

Bazen berrak bazen çamurlu
çağıldardı dereden akan sular.
Ağzından bal damlayan
Ali Emmiler, Hasan Ağalar;
Çanakkale Gazisi
birisi topal,
nur yüzlü dört ihtiyar vardı içinde.

Şair Dr. Salim ÇELEBİ

Bilgi: İlk kez 29/11/2014 tarihinde yayınlanmış bir şiirdir!