Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam381
Toplam Ziyaret814170
Kitap Tanıtım Köşesi


𝐀𝐍𝐀𝐃𝐎𝐋𝐔’𝐃𝐀 𝐃Ö𝐑𝐓 𝐁İ𝐍 𝐘𝐈𝐋𝐈 𝐘𝐀Ş𝐀𝐘𝐀𝐍𝐋𝐀𝐑
Hüseyin SEYFİ

Başlık, Aralık 2016’da yayımlanmış kitabımın adı. Ankara, Grafiker yayınlarından çıktı. 224 sayfayı kapsıyor. Önemli dağıtım ve satış noktalarında satışa sunulmuş durumda.

Kitaba epeyce emek verdim. Fasılalarla on yıldan fazla çalıştım desem yeridir.
Milat Öncesinden altmış yetmiş yıl öncesine, altmış yetmiş yıl öncesinden de dört bin yıl öncesine tutulan ayna ve aynadan yansıyan fragmanlar. Anılar, gözlemler, belgeler, kaynaklar ve küçük kurgular. Yaşadıklarımız, dinlediklerimiz…

Zamanımızdan yetmiş yıl öncesinin sosyal, politik, ekonomik, kültürel, sağlık, inanç konularının asırlarca yıl öncesi ile karşılaştırma. Benzer ve ayrı yönleri, yani değişenler değişmeyenler. Ritüeller, masallar, mitolojiler, inançlar. Atlar, trenler, kırlangıçlar, yılanlar, inekler, koyunlar kuzular…

Altmışının üstünde her Anadolu insanının ,“Aaa, bu bizim köyde vardı, ya da bu bizim oralara çok benziyor,” diyerek okuyacağı bir kitap.

“İşduşnaya, ‘soyun, seni koyun yününe yatıracağım’ dedi. Puşara’nın giysilerini çıkartmasına yardım etti. Puşara, anadan doğma çırılçıplak soyundu. Açık havada, güneşe karşı koyun yünü ile sarındı sarmalandı, evin arkasına, güney tarafa yattı. Ağustos güneşinin tepeden kızdırmasıyla Puşara, duvar dibinde terledi, acıları hafifledi…”

“O, ne kadar süslenirse süslensin, kral olduğu kadar aynı zamanda önünde baş eğip selam verdiği, ellerini havaya kaldırıp, yalvarıp yakardığı otoritenin, tanrının kulu, kölesi, uşağı olduğunun farkındadır…”

Hüseyin SEYFİ

Eskibağ - Hacı Çöl

 
Fotograflar: Necdet Cengiz Şen
 

ESKİBAĞ
Köşektaş`ın Günendisi

Hacı ÇÖL


Vaktiyle gezip tozduğu yerleri yazıya dökerek bize kısa ama tatlı bir gezi bahşeden Köşektaşlı öğretmen Hacı Çöl`e çok teşekkür ederiz!

kosektas.net


Sonbahar ve Eskibağ, birbirine çok yakışan zaman ve mekan. Çocukluğumdan beri beni çeken bir yanı vardır Eskibağ´ın. Bozkır ortasında az da olsa bitki örtüsüne sahip olması, belki de bende ormanlık alan izlenimi bırakmış olmalı. Zerdali, badem, alıç, kara erik ağaçlarının kapladığı alanın zemini harap kalmış bağlarla kaplıdır. Yirmi yıl öncesindeki yangında büyük zarar görmesine rağmen, hala o özgün yapısından izler taşıyor.

Çoraklık`ın suyunu köyde bilmeyen yoktur. Hazmı kolaylaştıran, hoş tadı onu damacana sularından üstün kılar. Az ama kararlı akışı ile yaşanan kuraklığa meydan okuyor. Çeşmeden biraz yukarı çıkınca alıç ağaçlarıyla karşılaşırsınız. Kırmızı alıçtır çoğu, sarı alıçı tutmaz ama tadı fena değildir. Biraz daha iç kesimlerde badem ağaçları vardır. Yılına göre ya çok verir ya da hiç olmaz. Bu sene pek yoktu.

Eskibağ´ın içlerinden yukarı doğru çıktıkça Sivri’ye yaklaşırsınız. Adından da anlaşıldığı gibi bir tepedir Sivri. Ama öyle yüksek bir dağ zirvesi falan değildir. Düzlük bir arazide küçük yükseltiler bile bize dağ, tepe görünür. Sivri’de onlardan biridir. Çocukluğumuzda çiğdeme gidişlerin zirvesiydi. O yıllarda doğal hayat daha zengindi. Derelerin içinden tilki ya da tavşan kalkar, biz de yakalayabilecek gibi peşlerinden kovalardık. Hatta biraz şanslıysanız, çil keklik zurbası bile kalkabilirdi önünüzden.

Sivri`den epey aşağı indiğinizde Kadıpınarı ile karşılaşırsınız. Şimdilerde akıp akmadığını bilmiyorum Kadıpınarı çeşmesinin. Çocukluk yıllarımda babamla birlikte kuzu güttüğüm zamanlarda babam anlatmıştı buranın hikayesini. Osmanlı zamanında Barak`la bizim köy arasında itilafa düşülüp kadıya gidilir. Kadı buradan ezan okutur. Ezan sesi köyden işitildiği için kadı burasını bizim köye verir. Adını da bu öyküden alır Kadıpınarı. O yıllarda yalnız geçişlerimde korkar, dışımdan türkü söyler ya da ıslık çalardım, hızlı adımlarla inerken Kadıpınarı’nı.

Kadıpınarı`nın hemen altında Duran’ın elmalığı vardı o yıllarda. Ancak torunlarında görebildiğimiz çalışkanlıkla yetiştirdiği elma ağaçları ve karısı Laz Kızı’nın fasulye bahçesi aklımda kalan yerlerdendi. O çeşme ve derelerden akan sularda çöp yarıştırırdık çocukluğumuzda. Çöp, Cinnaa’ya gelince biraz korkardık, adından kaynaklı. Akan dereler boyu suları düşündükçe küresel ısınmanın ne demek olduğunu anlıyorsunuz.

Eskibağ`ın farklı bir yüzü vardır. Orası babalarımızdan, dedelerimizden kaldı bize. Odun yapma ya da tarla açma gerekçeleriyle ağaçlara kıymayalım, orası bize emanettir! Köyün bir tarafını ağaçlandırmaya çalışırken var olanları gözden çıkarmayalım.

10. Ekim 2006



Yorumlar - Yorum Yaz
Kitap Tanıtım Köşesi


𝐀𝐍𝐀𝐃𝐎𝐋𝐔’𝐃𝐀 𝐃Ö𝐑𝐓 𝐁İ𝐍 𝐘𝐈𝐋𝐈 𝐘𝐀Ş𝐀𝐘𝐀𝐍𝐋𝐀𝐑
Hüseyin SEYFİ

Köşektaşlı öğretmen Hüseyin Seyfi’nin yazdığı "Anadolu'da Dört Bin Yılı Yaşayanlar" adlı kitap, Anadolu'nun binlerce yıllık geçmişi ile yakın tarihi arasındaki sürekliliği ve şaşırtıcı benzerlikleri inceleyen bir sosyolojik çalışma.

Kitap, yazarın kişisel gözlem ve deneyimleri üzerinden ilerleyerek, Anadolu insanına özgü sosyal, ekonomik ve kültürel hayatta değişen ve değişmeyen unsurları araştırıyor.

Kitabın İçeriği ve Yaklaşımı

Öğretmen Hüseyin Seyfi, binlerce yıllık bir zaman diliminde Anadolu'da yaşamın ne kadar değiştiğini ve neyin değişmeden kaldığını sorguluyor.

Kısaca Ana Konular:

Zamansal Süreklilik: Çalışma, uzak geçmiş ile 50-60 yıl öncesine kadar olan yakın geçmiş arasına sosyolojik bir ayna tutuyor.

Değişim ve Değişmezlik: Bin yıllar içinde sosyal, ekonomik ve kültürel yaşamda gerçekleşen değişimler ile köklü bir şekilde devam eden gelenek ve alışkanlıklar karşılaştırılıyor.

Anadolu İnsanının Portresi: Öğretmen Hüseyin Seyfi, bu kadim coğrafyada yaşamış ve yaşamakta olan insanların deneyimleri, mücadeleleri ve hayata bakışları üzerinden bir anlatı sunuyor.

Kitabı Edinebilme Seçenekleri:
Kitap, Türkiye'deki ve Almanya’daki kitapçılarda ve yayınevi sitelerinde satılmakta.

amazon.com.tr: Kitabın listelendiği sayfada fiyat 75,00 TL olarak görünmekte.

hepsiburda.com: "Grafiker Yayınları Anadolu'da Dört Bin Yıl Yaşayanlar" başlığıyla satışa sunulmuş.

ekinkitap.com: Sitede 82,00 TL fiyatla listelenmiş.

kolnkutuphane.de: Avrupa’da yaşayanlar kitabı, Köln Kütüphane’den, 9,06 Euro karşılığında edinebilirler.

📚 Kitap ve Yazar Hakkında Temel Bilgiler
· Yazar: Hüseyin Seyfi
· Yayıncı: Grafiker Yayınları
· İlk Basım Tarihi: 1 Aralık 2016
· Sayfa Sayısı: 228
· ISBN: 978-6059247436

Hüseyin Seyfi, 1953 Köşektaş doğumludur. İktisat fakültesi kamu yönetimi bölümünü bitirmiş, öğretmenlik ve turizm gibi görevlerde çalışmıştır. Yerel gazete ve dergilerde yazıları yayımlanmış, "Gün Sürüyor Yıldızlar" adlı bir şiir kitabı bulunmaktadır. Halen Avanos'ta yaşamaktadır.



kosektas.net, Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası