Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi5
Bugün Toplam166
Toplam Ziyaret707347
Kültür Olgusu

PROFESÖR HOFSTEDE'YE GÖRE KÜLTÜR OLGUSU

Bu yazı, „Almanya’ya Göçün 50. Yılı“ nedeniyle, 19 Ekim 2011 tarihinde, Rheinland Pfalz Eyaleti Başbakanlık Binası'nda yapılmış „Farklı Kültürlerin Bir Arada Yaşama Formülü“ adlı bir sempozyumda tanıtılmış bir kültür araştırmasının
Türkçe'ye çevrilmiş özetidir!

kosektas.net

SOĞANIN CÜCÜĞÜ

21 Mart 2024, Perşembe

Dünyanın birçok ülkesinde araştırmalar yapmış Hollandalı araştırmacı profesör Geert Hofstede, kültür olgusunu bir soğanın katmanlarına benzetiyor. Hofstede’ye göre bir kültürdeki semboller -bayrak gibi, yeme içme ve giyinme gibi alışkanlıklar- soğanın en üst katmanını oluşturuyor. Soğanın ikinci katmanını idoller, yani kahramanlar, üçüncü katmanını ise selamlaşma gibi, dini törenler gibi, güncel ve dinsel ritüeller oluşturuyor. Soğanın dördüncü ve en son katmanını, yani cücüğünü ise, bir kültürün özünü oluşturan değerler; dil ve sanat, hukuk ve tarih bilinci, sorumluluk ve sorgulama bilinci, çevre ve iklim bilinci vb. oluşturuyor.  

Profesör Hofstede, daha sonra, kültürün bu dört katmanını iki ayrı gruba ayırıp, birinci gruba sembolleri, idolleri ve ritüelleri, ikinci gruba da değerleri yerleştiriyor. Profesör Hofstede’ye göre birinci gruptakiler, somut olduklarından, büyük küçük herkes tarafından kolayca farkedilebilip benimseniyorlar, ikinci gruptaki değerler ise, birinci gruptakiler kadar somut olmadıklarından, herkes tarafından benimsenmiyorlar.

Elliden fazla ülkede onbinlerce denek üzerinde kültür araştırması yapmış profesör Hofstede’ye göre birinci grupta yeralan semboller, idoller ve ritüeller bireysel ve toplumsal başarının sadece taşıyıcıları, ikinci gruptaki değerler ise motoru. Profesör Hofstede ilaveten, "kültürel değerleri zamanında doğru dürüst kavrayıp benimseyemeyen birey ve toplumlar, önlerini göremediklerinden, geleceklerine yön veremiyorlar!", diyor...

Özet ve çeviri: Lütfullah Çetin


KÜLTÜR OLGUSU, ÜLKELER ARASI KARŞILAŞTIRMA

Ülkeler arası karşılaştırma yapmak için aşağıdaki resime bir kez tıklayınız!


Hasretin Hası

TATİL VE GEZİ ANILARI

Yaşlanan Sözcükler - Hasretin Hası




Şair Dr. Salim Çelebi


27. Ağustos 2012

Yaz bitti, tatil de bitti tabi. Tatilin yazın yapılabilirliği, genel kabul gören bir olgu. Gezme ve görme özgürlüğünün, daha az kısıtlanıyor olmasından dolayı olsa gerek. Hasretler giderildi, anılar canlandırıldı, moral depolandı; yeni yıla motivasyon amacıyla.

Tatile gidenler, gidemeyenlere anlatacak yaptıklarını, gördüklerini. Değişimlerden bahsedilecek; bir önceki yılla kıyaslandığında, görülen farklılıklardan.

Değişimler sadece fiziki yapıda olmuyor; zaman içinde, bedensel ve zihinsel olarak da farklılaşıyoruz: Kelleşiyoruz, göz kusurlarımız oluşuyor, boylarımız kısalıyor… Gelişen teknoloji, daha haberli, daha hünerli, daha bilgili olmamızı zorunlu kılıyor. Anne ve babalarımızdan daha farklı düşünüyoruz ki çocuklarımız da doğal olarak bizden farklı düşünecekler: Bizim oyuncaklarımız; balon, aşşık ve evimizin kedisiydi; çocuklarımızın oyuncakları ise, bilgisayar ve cep telefonları.

Yıllık iznimi geçirdiğim Dikilide bir çay bahçesinde otururken, çevrede gezinmekte olan bir kediyi gören 5-6 yaşlarındaki bir çocuğun, çığlıklar atarak sandalyenin üzerine çıkması, ürküttü beni. “Çevreden ve doğal yaşamdan kopuk, teknoloji bağımlı bir nesil mi yetiştiriyoruz?” sorusunu defalarca sordum kendime…

Anımsadığım kadarıyla, 1960 yılında köyümüzün nüfusu 1063 idi ve köyümüzdeki temel üretim araçları; orak, çekiç, tırpan ve çok az da olsa traktör idi. Kimimiz okuyabilmek, kimimiz de çalışmak amacıyla savrulduk dört bir tarafa. Önce üretim araçlarımız ve bunun sonucunda da üretim ilişkilerimiz değişti. Bu değişim dilimize de yansıdı tabi. Yeni kelimeler öğrendik, köyümüzde öğrendiğimiz birçok kelimeyi de kullanmaya, kullanmaya unuttuk.

Biz 60 yaşına gelenler, bundan 50-55 yıl önce, Acer, kırmızı, töngü, çedik, delice, gilik,  külbe, soku, geçgere, haft, sitil, kındap,  horanta,  seten, kirmen, çörten, hedik, çalık, kösa (kössa), anadut, dirgen, yarpız, keleş, harım, keven, bıldır,  kerme,  hatıl, karık, tumutma, heyket, sızgıt, çömçe, harnıp, çinik, köşger, urupla, keli, meses, bağırtlak,  imbal, sokum, çeten, tatlık, kaşağı, örk, kömbe, kile, evlek, firik…” sözcüklerini konuşma dilinde kullanırdık. Türk Dil Kurumunun Büyük Türkçe Sözlüğünde, tek tek anlamları olan yukarıdaki sözcükleri, artık ne yazık ki kullanmıyoruz. Çocuklarımız ise bu sözcüklerin bulunduğunun farkında bile değiller.

Kendimiz gibi bazı sözcükleri de yaşlandırdık. Farklı bir bakış açısıyla hayatın amacı yaşlanmak değil mi?

Yaz tatilini köyümüzde geçirenler, yukarıdaki sözcüklerden bazılarını duyabilmenin mutluluğunu mutlaka yaşamışlardır. Bu olgu, geçmişi özlemden, nostaljiden, farklı bir içselleştirme.

Dildeki bu değişim bile, tek başına evrimin en büyük kanıtı. Yukarıdaki kelimelerle yapılan bir sohbeti özleme ise, hasretlerin en hası.


Yorumlar - Yorum Yaz
Seçime Yönelik Tahminler



Önümüzdeki Pazar günü köyümüzde yapılacak muhtarlık seçimi ile ilgili yürütülen tahminler
27 Mart 2024

• Toplam seçmen sayısı: 340

• Sandığa gitmeyeceği öngörülen seçmen sayısı: 40

• Kullanılacağı tahmin edilen oy sayısı: 300

Kullanılacak oyların adaylara göre dağılımı:

Aday Oy Oranı
  A  % 40,33
 B % 31,00
 C % 14,67
 D %   7,67
 E %   6,33


Tahminler, farklı kimselerin
farklı bakış açılarının, seçmenlerin adaylara olan yakınlık ve akrabalık derecelerinin değerlendirilmesi sonrası yapılmıştır ve yaklaşık
% 2 ila 3 oranında yanılğı payı olabileceği öngörülmektedir!

Her kim olursa olsun, seçilecek yeni muhtarın, kibir ve bencillikten uzak durması, köylülerimiz arasında ayrımcılık yapmaması, daha da önemlisi, muhtarlığı rant kapısı olarak görmemesi, köyümüz için canla ve başla çalışması, çoğu köylülerimizin olduğu gibi, köyümüz bilgisunum sayfası kosektas.net'in de temennisidir!



kosektas.net,
Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası